Çok garip bilinmez bir şey sanki
Çözülmez bir insan, git ona de ki
Dost-u reva bulur Aşk-ı sefa ne ki
Derde deva bulur Hubb-u cefa ne ki
Bırak onlar arşa çıksın bu ne ki
Anlarmıyım ben aşktan, sanmam
Gittiğinde değil bilmediğinde aklım
Beni sevmediğine asla yanmam
Naptımsa tanıyamadığına taktım
Şiirlerimi sağ sola boşa yazmam
Şu sıralar gökte uçma kuzgunum
Biraz seslen alelade susukunum
Bu nedenle ben sana da kızgınım
Bir an evvel kendime toplanıp gelsem
Yazmak ile harab olmuş sayfalar
Toplarız çayı çanağı kalmaz izimiz
Uçan kuşa görünmeden kalkar gideriz
Üzülürüz elbet ki yanar sinemiz
Bir damla akar gözden ağlar gideriz
Bir kaç dirhem hasretle dolar içimiz
Analar çocuklar yaşarken hasta
Bir taraf gülerken bir kısmı yasta
Bir elle çay versene bir elle pasta
İkram et bana fakat ömrünü tabi
Çok gülen daima çok üzülürmüş
Ben kara önlük sen yakasının fiyakalı deseni
Aynı vücut, aynı güruh farkeder miydin beni
Bir düğmeme takılıp renk kattığında beni
Severdin ama yıkamak için ayırırlardı seni
Ben kir tutmam siyah ya rengim benim
Yıldızlar gösterir, ayaklar yürür
Kılavuz lüzumsuz yükseklerdeyken
Kayalar dillenir, ağaçlar büyür
Bacaklar yorulur yükseklerdeyken
Şehirler sessizdir uzaksa dağlar
Ben ki bu bi-çare, bir çare arar
Sen beni saymaz delil ararsın
Sevda der dururum, var mı ki yarar
Sen neyi düşünür, neye yararsın
Son umutlarım bu gece söner
Eser yel yol keser sel akıllar yiter
Zaman geçer, kör insanlar biter
Hazırdır bak gör bahaneler yeter
Olacak ve oluyor, duygular ölür
Kurgular ölür, hayaller ve sitem
Kesildi sesim düş nefesimden
Kırıldı kanadım çık kafesinden
Kralı da Şahı da her Efesinden
Sorarım seni ben, nerelerdesin
Uzakta bir köy var orada yoksun
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!