seni ilk gördüğüm gün susmayı öğrendim
çünkü içimde ne varsa gözlerinde anlam buldu
adını söyleyemedim utanır gibi
yalnızca baktım
öyle derin öyle uzun
bir an’a koca bir ömür sığdırdım
Göz değmez ama gönül bulur
Uzak olan el değil, nasiptir
Sevda bazen sessizliktir
En derin bağ, dile gelmeyendir
Beklemek zordur, sevmek kolay
Yandım anam, yandım,
Bir edepsiz sevdaya kandım…
Ne yol bildi, ne yön,
Ne gece utandı bizden,
Ne gündüz aldı bu yükü üzerimden.
yalnızlık, içimdeki tek kalabalık
suskunluk, en çok bağıran halim
gözlerimde donmuş bir gidiş var
arkamı dönsem uçurum, önüm sis
geçmiş, zincir gibi bileğimde
Hayalin bir bahçe gibi, içinde sessiz gezerim
Her sabah adınla uyanır, geceleri sensiz ezerim
Bir bakışın yetti bana, başka söze gerek yok
Sen gidince dünya susar, kalbim bir boşluğa tok
gözlerim açık uyandım bu sabah da
ne uyanmak istedim
ne de uykudan düşmek
bir rüya bile yoktu sığınacak
artık hiçbir yer güvenli değil içimde
hiçbir ses sıcak gelmiyor
bir kadın
bir tebessüm
bir sabah güneş gibi doğar
kimse farketmez
her dokunuş
bir bahardır
Karanlığın sofrasında oturur gönlüm
Ne bir ses ne bir nefes döner yüzüme
Kaderi eğri yazılmış bir yaprak misali
Savrulurum rüzgârın hoyrat ellerinde
Günler geceleri kovalar da
Kayboldum ben, gecenin koynunda
Sustum en son, kırıldım sonunda
Sen bi dua gibi düştün yoluma
Şimdi beddua gibisin solumda
Kayboldum ben, sessizlik uykumda
Adını sayıklarken yandım sonunda
Çektiğim bu kahır mı dünya mı beni reddeden
Yoksa ben mi dünyaya fazlaydım baştan beri
Hangi şiirde yazılmış benim bahtım
Hangi dizeye saklanmış bu kadar acı
Ey hayat dediğin susuz bir çöl
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!