hep durduğum yerin ötesinden bakıyorum
arkama dönmedim hep önümdeydin
sanırım sen de benden koşarak uzaklaşıyorsun
belki de bir yar sevmişim ta uzakdaki yıldızlarda
ne zamana kadar gitsem yanına varırım acaba
bir katlin fermanı geçti elime
bir kelle ve münasebeti koca bir nesil hikaye
yeşim zarflı kara lekeli pamuk renkli mektup
yalnız içinde yok ne insaf ne mürekkep izi
bu servetin mührü kimin ki?
kendim ile sohbetim
söz vererek başlıyorum bu sefer
ağzıma adımı almıyorum
çünkü isimsizim artık
kelimelerde boğulmak yok
yeniden gördüm resmini
sözlerinle gülüşün çelişiyor
inanmıyorum artık hiç eskisine
belki de bu acımı hafifletiyor diye
bir oyun kendime kurduğum
hafif bir yalan olan
iyi biri mi olmalı yoksa kötü mü?
umrumda değil bu soğuk kesikler
bu acıları umursar mıyım sandım
eskiden bildiklerinin yenilerinden haberdar mısın
okuyor musun, izliyor musun
gördüklerine pişman mısın
şaşırdık ,ikimizde şaşırdık
ama bu şaşkınlığım eskiden kalma değil
belki anlarsın diye yaptığıma şaşkınım hâla
işte anlaman içindi bu yaptığım
neyi şair ?
üstümde son bir leke kalmıştı
bir ecdatın laneti kadar derindi
ama döküldü kendisinden ne kaldı
sarı lekesi kanımla temizlendi
son lekesi de tarih oldu
geçtin sen de
benimle birlikte geçmektense
benden geçtin gittin
bensiz geçiyorsun şimdi ,ben de sensiz
geldim şimdi
fesleğen aşığı bir garip tanıdığımsın
böyle olmasına bakma
tanıdıklarım arasında aşkı soluduğumdun eskiden
seni yaşatıyorum içimde kök salmıştın ta her yerime
üzgünüm bakamadım sana
sahip çıkamadım sana
ortadaki kansız bir yarış ne sonu var ne canı
ellerimde ki nasırlar konuşuyor bazen
gamzelerini ısırmak istiyorlar bir şey diyemiyorum
tezenem çalıyor sesi köklerimi aydınlatıyor
ucum varamıyor göklere
yine de pes etmiyorum kalkma inadımdan vazgeçmedim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!