Doruklarımda kar
Denizimde yakamoz gibisin
Öyle beyaz ve safsın ki;
Seher vakti, gözyaşım gibisin
Zahirimdesin
Zamanın ve evrenin dem sesidir la
O ses ile döner Dünya
La, yok demektir,
Hiç aslında.
Ve yaşam dediğimiz şey
La ile başlayıp la ile biten
Yürürken adım adım yolları
İçim savaş meydanı.
Hiç bir şey net değil
Ne zaman, ne mekan, ne de an.
Esen yelde kımıldar gemim
Darmadağın olur
Anne karnı huzurunu arar gibi
Dizlerini çekersin göğsüne
Ellerini kenetlersin ayak bileklerine
Gecenin koyusunda bir yerde
Kordon bağıyla bağlanmak istersin hayata
Ağzını açmaya mecalin kalmadığında...
Derler ki; aydınlığa en yakın an
Karanlığın en koyu olduğu andır.
Sabırla bekledim aydınlanmasını
Oysa karardı da karadı
Nereden bilirdim?
Siyahın bu kadar tonu olduğunu
Bir beden düştü derler
Nede kolay döner diller
Kınalı kuzum vurulmuş
Kırılmış tuttuğum dallar.
Mezarına varam oğul
Memeden hakkını alamadan,
Bir bebek düşer, ana kucağından.
Emekler, ama yürüyemez ömrünce,
Çünkü; Nereye gömse düşen göbeğini.
Bulup, çıkarır koyarlar önüne.
Günahkâr ilan edilir taşlanır da,
Karanlık bir gecedeyim yine.
İğnesi kör olası, kırılası gramofondan,
Yıllardır, bıkmadan, usanmadan
Tekrar tekrar çalan
Bozuk bir plak gibi
Karanlık bir gecede işte,
Hanende kiri yumadan,
Aşk sana mihman olur mu?
Ezilenlerin eli yakandayken,
Nefsine ettiğin duan kabul olur mu?
Demirliyken gemin limanında,
Yok öyle ağlamak
Yas tutmak, karalar bağlamak.
Sıkı sıkıya kenetleyerek ellerimizi
Halaya kalkarcasına
Yeni doğmuş bebeğin kokusu gibi
Benzeri olmayan bir umutla
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!