Bende bir şey yok arkadaş
Çatısı çökmüş, tarumar olmuş viranemin
Taş duvarının kovuğundan
Bilmem kaç bahar önce gizlediğim
Tohumu bulup, alan sensin
Sensin onları sürülmüş tarlasına eken.
Alkol gibisin be sevgili.
Durmuyorsun içimde,
Karşımda durduğun gibi.
Çorbacıya mı gitmeli?
Aylarca yollarını kapasa da,
Karın beyazını severdi Elif.
Bir de, evlerinin penceresinden
Her gün seyrettiği
Okula giden çocukların
Dantelli yakalarının beyazını
Binlerce darbe yiyen
Topraktan gül geliyor
Yer ile gök birleşiyor
Bir candan can geliyor.
Bayrağım diye sarılıyorsun ya
Bu ne güzel bir haslet.
Zahirinde gönderde ise
Batınında da aynı gerek.
Arala artık pencereni
Güneş gerek, ışık gerek
Sen gittin ve haklıydın üstelik
Ben de gittim seninle
Gitmenin bu türlüsünü bilmezdim
Gitmelere gitmek olduğunu
Birde varmalara gitmek
Olduğunu bilirdim.
Ne zaman baksam gözlerine
Hep gece
Alır çeker içine
Çağırır derinlerine
Hiç gidilmemiş
Hiç iz olmayan
Hayat bir satranç oyunudur
Derlerse de; sen inanma.
Düşünsene! Satranç oyununda
At da bellidir, fil de, kale de, piyon da
Oysa böyle midir hayatta?
Hayat bu!
Hiç belli olmaz,
Doğan gün gebedir her şeye.
Bakarsın gören gözün görmez olur
Tutan el tutmaz.
Tek başına doğar insan
Kalabalıklara karışır
Yüreğindeki umudu
Yeni sayfalara taşır.
Oysa açılan her yeni sayfaya,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!