Rus Kafkas Ordusu Kurmay Başkan Vekili Aleksandroviç Pietroviç Sarıkamış'ta gördüklerine anılarında şöyle yer vermiş:
-İlk sırada diz çökmüş 9 kahraman. Mavzerleriyle nişan almışlar, tetiğe asılmak üzereler ama asılamamışlar... İkinci sırada cephane taşıyanlar var, sandıkları bir avuçlamışlar ki, kainattan hırslarını almak istiyor gibiler. Öylesine kaskatı kesilmişler...
- Ve sağ başta Binbaşı Nihat. Dimdik ayakta, başı açık, saçları beyaza boyanmış, gözleri karşıda...
-Allahuekber dağlarındaki son Türk müfrezesini teslim alamadım. Bizden çok evvel, Allah'larına teslim olmuşlardı.'
Önce sendin..!
Adem’i cennetten kovduran sendin
Habil’i Kabil’ e boğduran sendin
Taç-mahal i sen yaptırdın Cihan Şah’a
Şeytanı sen asi yaptın Allah a
Ne vakit aklıma gelsen,
İki tahtam eksilir…!
Dilime bir şarkının,
Nakaratı dolanır.
-bir sana deliyim sana deliyim
tükenirken bir şeyleri
törpüler zaman.
acı çeken yürektir.
ve toprağa damlayan kan..
kırmızı gül sevdadır.
döviz düşer
borsa düşer
başbakan attan düşer
iktidar gözden düşer
krallar taht tan düşer
kar düşer dolu düşer
kıştı
kar yağdı dağlarıma
kaşlarıma sen
ikisi de berrak
ikisi de ak
hasretin kaşlarıma
Yağmur
Ne çisil çisil
Ne de sicim gibiydi
Kemiklerime işledin
Sen sen yağıyordu yağmur
Beklerken
Kahve söylüyorum
Kahve geliyor
Kahveyle kahverengi gözlerin
Bahane oluyor kahve
Gözlerin sohbet
tutulmuşuz bir kez karasevdaya
battıkça batıyor düze mi çıkar
kapısına vardık biz de devaya
hekimin kötüsü bize mi çıkar
benimsin benimsin benimsin derken
ben, türkü söylerim gülüm..
türküler seni söyler,
seni dinlerim..
aşık veysel,
ceylanını sazıyla avlar.
sairler siirlerinde yasarlar hep yazdıklarını gercek hayatlarındaysa adete duvar olurlar... sızde boylemısınız
sıır fazla gusel olunca bunu dusunmeden edemedım