bırakıp gidemezsin..
yufkadır bilirim yüreğin..
ağlarım salya sümük..
kapanırım yerlere...
acırsın..!
ne yolumu gözleyen var ne gideceğim biri
bir hayale aşığım bizimki yoktan sevda
ne dizlerinde yattım ne başımı okşadı
buna sevda mı denir böylesi bok tan sevda
başını koy göğsüme,
adını duyacaksın.
ki o yürek,
başka isim bilmiyor.
gözlerimin içine bak,
suud kralı bu bilir işini..!
altın klozete yapar çişini.
........................(bilmese kral olmaz......!)
dede den kalmadır huyu..
avrupa dan gelir suyu,
Bir ikindi akşamıydı..
Ellerimdeydi ellerin..
Bir yağmur yağıyordu..
Çisil çisil bir yağmur..
Ellerimi bıraktın.
Yağmur,beyaza çevirdi.
ne ise ki bu yaşta
kavak yeli esmez başta
kafada kalmadı saç da
mazallah üşütüp nezle olurduk
İstanbul’a gidiyorsun, güle güle git….
Beynimde çığlıkları, martılara selam et…
Sene 1970..
Mevsim yazdı..
Haliç temiz.deniz mavi,
Türkü
yıllarca aradım durdum
bulamadım bulamadım
meğer yanı başımdaymış
bilemedim bilemedim
sabah sabah
ne işin var be adam,
benim aynam da..?
çekil ordan...
çık içinden..
tıraş olacağım.
sairler siirlerinde yasarlar hep yazdıklarını gercek hayatlarındaysa adete duvar olurlar... sızde boylemısınız
sıır fazla gusel olunca bunu dusunmeden edemedım