birgün
beni anlayacaksın
sevipte
sevilmeyeceksinn
her gece
ayrılığa lanet okuyunca
senin güzelliğin
her şeyden de öteydi
mis kokulu
çiçeğin arıya açtığı kollar
arının sindirip ettiği ballar
yağmurun yağmasıyla
yürüyorum
rüzgarın estiği karanlıkta
ellerim cebimde
başım öne eğik
beti benzi atmış yırtık bir ayakabıyla
tüm dertlerimin karmaşasında
yüzün geceme öyle bir düşer ki
gün kıskanır
güneş utanır aydınlığından
çil çil yıldızlar kararır yanaklarında
gözlerim kamaşır
ve
acımayacaksın
yapılan ihanetlere
sevgini aşkını bi kenara atıp
bırakıp gideceksin
aldırmıycaksın
akan gözyaşlarına
Seni hatırlatamayacak yerlere
Senin için
Gözyaşları dökülemeyecek yerlere
Gitmek istiyorum bu şehirden yar
Sensizlğin olduğu bi yere
isminin anılmayacak yerlere
denince
akan sular
durdu
gökyüzü farklı bi renk aldı
mutluluk doğdu
yeryüzüne
gulu sevmek vardır
bir de dikenine katlanmak
sen benim gülümsün yar
çünkü
çoktan parmağım kanamış
...ve hatta kabuk tutmuştur
Ah be İstanbul
Ne yazık ki
artık şiirlerde ki gibi güzel değilsin
Ne
Orhan Veli'nin
gözlerini kapatıp
güler yüzlü hüznün adamıyım
mutluluktan ağlamak gibi farzet
ya da
bir kuzey iklimi gibi düşün
hani bi an güneşlidir gökyüzü
ardından bir sağnak patlar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!