insan kaç kez
...bir hayaletin önünden geçer
ömrün yatağında akarken
......bilinç tayftır
süzülüşü derin
.......duruşu saydam
Seni ben yaktım lamba
Seni bu direğe ben taktım
Nasıl anlaşmıştık nankörlük yapma
İşin aydınlatmaktı insanları
Eğlenmeyecektin serseriler gibi.
Doğada yaşarken insan
Ki her insan ormana doğar
Kükreyen,
Bir aslan değil
Yalnızca zaman
Gök taşı tufanına maruz kalmışken yüreğim
Ki bir gezegendir, dünyandır yüreğim senin
Sanır mısın en hassas yerinden vurmaz seni
Beni yakarken kızgın parçalar, dikilirken önünde
Beni delip geçmez mi sanırsın gerçekten
Daha ne kadar dayanırım bilmezken
Pişman olursan
Tekrar istersen
Dönmeyi eski günlere
Ben hep buradayım
Eskisi gibi olmaz
Diye korkma sakın
sudan korkmayı öğret bana
.................boğulmayayım
ateşten korkmayı öğret bana
....................yanmayayım
ölmekten korkmayı öğret bana
..................ölümsüz olayım
annesinden koparılmış
bir çocuk gibiyim,
alabildiğine mahsun,
a benim kör olası sensizliğim.
nicedir rüzgarsız
Azrail, mutluluklarını siyaha boyar aniden
Yeni doğan bebeklerini toprağa veren çiftlerin
İşte bu yüzden, ağlar ağlar ağlar, yakınır mutluluk
Adı ölümle anıldığı için, dövünür durmadan
olsam olsam ne olsam
denizin dibinde yengeç olsam
uzanır ellerin kırar kabuğumu
olsam olsam ne olsam
dağ doruğunda kartal olsam
CXLI
Mezarlık saatlerin durduğu yerdir
Toprak altında ölen için zaman durur
Ancak bir sonraki an
İşleyişin devamı için kıyamettir.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!