Gönül teline düşen yanık bir ezgi imiş,
Söylediğim nağmenin tadı zehir oluyor.
Doğum-ölüm arası kısacık çizgi imiş,
Milat bildiğim nokta, birden ahir oluyor.
Hüzne takılır gözüm ne tarafa baksam da,
Aydınlanmıyor gecem, gökyüzünü yaksam da.
Umut dolu yürekle kalkıp yola çıksam da,
Umutsuzluk önüme azgın nehir oluyor.
Halis insan ararken, bulamadım merceği,
Kârla zarar karıştı, kayıp ettim ölçeği.
Fırtınada yiterken yaşantımın gerçeği,
Çölde serap misali, büyü, sihir oluyor.
Ayakta kalmak için sıralanmış maddeler,
İncelttikçe koparır geçeceğim haddeler.
Sanki boşalmış gibi görünürken caddeler,
İçimdeki yalnızlık, koca şehir oluyor.
Aklına getirmedi, para, pulu ve ünü,
Şu zavallı gönlümün hiç olmadı düğünü.
Sabaha dek yatmayıp yeni başlayan günü,
Beklediğim her vakit, şafak tehir oluyor.
Zevkine varamadım, mutluluğun, rahatın,
Mekânı oldu dilim, “Eyvah” ile “Heyhat”ın.
Kırık dökük kalbimle yaşadığım hayatın,
Daha bugünden bile sonu zahir oluyor.
18.09.2009/.
Mustafa ErkenekliKayıt Tarihi : 19.9.2009 15:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Zevkine varamadım, mutluluğun, rahatın, Mekânı oldu dilim, “Eyvah” ile “Heyhat”ın. Kırık dökük kalbimle yaşadığım hayatın, Daha bugünden bile sonu zahir oluyor.
kabul ettik.Güzel şiir için tebrik ediyorum.
Selam ve saygılarımla...Saim Bastık
kutluyorum Mustafa bey kadeşim.
Selam ve muhabbetlerimle.
başarılarınızın devamını dilerim.
TÜM YORUMLAR (17)