Ah Petunya
çok mekanı dokuduk gözlerimizle
dar sokakları adımladık bir bir
umuda sarıldığımız hazan mevsiminde
keşfettik hayallerimizi
güneşe gülümseyen mimiklerde
eskimemiş bir sevda bendeki
dili geçmiş zamanların senfonisi
sesim akıyor caddelerinde
Allahım! her şey yerli yerinde
oysa..
namlunun içindeki gedik, ömrümüz
hasret yumağına sarılı yazgımla
geldim kapına
eşiğin önü cennet kışlası
haz dolu gülüşlerin sürgününde
cam kırıklarıyla çizilir kaderim
huzurum var senli günlerin
sessiz çığlığında
avuç ayamda anıların izi
gözaltımda aşkın sızısı gizli
dokudum mısralarımı
nakış nakış yamadım sevdama
artakalanlarınsa
kilitler ufka gözlerimi
sızlanan kent duvarlarımdan
eser yok artık
bana kalsın gülüşlerin
ve de mimoza bakışların
kördüğüm hayat mahzeninde
görkemli değil
şatafatlı hiç değilim
sarıya boyanır tarlalarım
meyi yudumlayıp gülümser
sarmalarım hayalini
zaman su misali
dolar kum saati gerçeğime
hatırlarım köşe başlarında seni
ve ömrün kaçamak oynaşmalarını
ferhat’ın kavuşma meseline tutunup
akarız ardından ırmağın yeşiline
Vildan Poyraz Coşkun
02.03.2013
Kayıt Tarihi : 14.7.2019 23:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!