Ah! Ankara Şiiri - Yorumlar

Turgay Bahtiyar
64

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

O siyah beyaz fotoğrafla göz göze gelişinde, bu satırların sahibinin gırtlağımdan öylesine kontrolsüz çıktı ki bu canhıraş “Ah! ’”sesi. Yalnız onun değil, elli yılı aşkın ömür komşuluğu yaptığı Ankara’nın da çığlığı olmalıydı bu. Bir de, çağıldayıp akmış bir yaşam ırmağının…

1950’lerin sonu… Anadolu insanının, turna sürüleri gibi büyük kentlere zorunlu göç zamanları… Daha sıladan ayrılır ayrılmaz başlayan hasret türkülerinin kalabalık kompartıman pencerelerinden uçuşup, karanlık tünellerde yok olan sesi, geride kalan hayatlarıdır biraz da.
Artık, binlerce aile gibi babası, annesi ve onun için ne olduğunu çok da kestiremediği ”asri zamanların” şehir hayatıdır sahnede olan. Bundan sonrasının, onun belleğiyle ve ruhuyla özel bir anlam sözleşmesi var gibi! Kendini kuşatmış olan zamanın buğusu nedeniyle tüm formunu görmekte zorlanacağınız bir şey iken, küçük bir vesile bulunca birden belirginleşen, somutlaşan bir anlam; ama naif ve biraz da sezgisel. Tıpkı bu siyah beyaz fotoğrafın yarattığı etki gibi… Ah Ankara!

1957–58 Yılları… Adının nerden geldiğini hep merak ettiği Madenoğlu sırtlarından belleğine ‘Mıh gibi’ çakılmış bir manzara… Azim Fırını’nın sahibi Salih Amca’nın kiracısı onlar. O, bir oda, bir sofadan ibaret ‘Ev’in önünden Seyranbağları ve bu günkü adı Zafertepe olan yamaçlara bakmaktalar merakla. Ayva, kayısı, muşmula ve badem ağaçlarıyla, ha! Bir de ağzınızda bıraktığı buruk ekşiliği asla unutamadığı sumak ağaçlarıyla bezeli yamaçlarda olağanüstü bir hareket ve ta ona kadar ulaşan müthiş bir uğultu var: feryatlar, ağlamalar, küfürler, polis sirenleri… Anlam vermeye çalışmaktadır, bir yandan bu hengâmeye, diğer yandan da yamaçlardaki kireçle, taşlarla, çalılarla oluşturulmuş çizgilere. Öğrenecektir, onunla birlikte seyre dalmış büyüklerinden biraz sonra, çizgi ve taşların işgal edilmiş hazine arazilerinin ne kadarının onlara ait olduğunu gösteren sınırlar ve kopan kıyametin ise paylaşım kavgası olduğunu. Kentte yeni olmanın ürkekliği mi, beladan kaçma temkini mi bilinmez ama aradan beş yıl geçecek, o gün ve devam eden günlerde sık sık izlemek durumunda kalacakları o araziler üzerinde bir gecede peydahlanmış gecekondulardan birini, babaları önemli bir paraya satın alacaktır.

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta