AĞUSTOS ŞİİRLERİ

AĞUSTOS ŞİİRLERİ

Hakan Kurtaran

AĞUSTOS’LAR YANIYOR!
========================

On ikiler içinde, sekizinci sayısın,
Üzdün beni Ağustos, acıların ayı’sın.
Ok’lanacak bu kalbin, ters gerilmiş yayısın,
Bağ bozumu yalnızlık, salkımlarda duruyor,
..

Devamını Oku
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu

Her Ağustos
Çarpıntıdır yüreğimde
Her Ağustos
Hüzündür belleğimde
Kimi hüzünlü
Kimi düşünceli
Geçer başımızdan
..

Devamını Oku
Atilla Birkiye

Sıcak bir Ağustos esiyor. Yeryüzü toz toprak; güneş beynimin içinde, bir ekvator şarkısı söylüyor. Bunalmışım masanın başında. Masa da yıllardır yazdığım masa.

Haydi, anımsa, Cansever’in şu dizelerini:

Masa da masaymış ha
Bana mısın demedi bu kadar yüke
Bir iki sallandı durdu
..

Devamını Oku
Atıf Selçuk

26 Ağustos 1071 Malazgirt’ten
26 Ağustos 1922 Büyük Taarruz’a uzanan
Bin yıllık şanımız var bizim.
Vatan, millet, bayrak denince;
Her an, her zaman,
Helalinden dökülecek kanımız var bizim.

..

Devamını Oku
A. Esra Yalazan

Müzik aldatıcıdır çoğunlukla, vücudu, zihni, hayalleri esnetir, gelecek tasavvurunu genişletir, geçmişi, şimdiyi olabildiğince yumuşatır. Sözlerse bazen fazlasıyla hakiki, lüzumundan fazla bencildir. Hayatı parçalar, düşündürür, sorgular. Müzikle şiir arasındaki karanlık boşluğun üzerine gerilmiş ipte sendelemeden yürüyen uyurgezerleri, dalıp gittikleri büyülü âlemlerden çağırıp ürkütmemek gerekir bence.

Neyse ki tabiatları gereği hiçbir dönemde o acayip adamlardan çok fazla olmadı. Haftalardır hakkında yazılmadık hiçbir şey kalmayan Leonard Cohen, şiirin sesini müziğin renkli diline, ritmine bozmadan tercüme edebilen bir yorumcu ve bu çağın son temsilcilerinden birisi elbet. Doğrusu beni en çok etkileyen özelliği, o mistik, gösterişsiz yeteneğini tevazuuyla buluşturabilen az bulunur bir şair, şarkıcı veya romancı olması değil. Bu yazıyı yazmadan evvel, evet ben de o meraklı, kalabalıkla birlikte onu izledim. Çocukluğundan beri dünyaya gelmenin sıkıntılı acısıyla kendi üzerine kapandığı için vücudu öne doğru bükülen, bildiğimiz hayatın dışına savrulmaktan yüreği her daim aksayan adamın içindeki huzursuz gücü gördüm o gece. Lacivert gök kubbenin altında, elmas gibi parlayan dolunayın ışığında, onun kederle derinleşen boğuk sesini dinlerken, insanın çaresiz varoluşuna eşlik etmek için yanlışlıkla aramıza katılmış ‘yaralı bir hayvan’ olduğunu düşünüyordum doğrusu. Merhametli bir gülümsemesi vardı ama zeytin dalı kadar ince olan bacaklarından birini usulca büküp tek dizinin üstüne yere çöktüğünde yalnız, vahşi bir kartal gibi göründü bana. Koyu renkli kostümü ve ifadesini gizleyen şapkasıyla tünediği sahneden dünyayı gözetleyen keskin bakışlı bir kartal...

İNSAN DERİSİ GİYMİŞ BİR HAYVAN GİBİ...

Konserden sonra eve dönünce bir süre ondan geriye kalan ıssızlığa eşlik edecek başka hiçbir sese tahammül edemeyeceğimi düşündüğüm için koltuğa uzanıp gözlerimi kapadım. Hayaletlerle konuşurken birkaç gün evvel arkadaşımdan ödünç aldığım film geldi aklıma. Bulup, seyretmeye başladım. Endülüslü şair, oyun yazarı Lorca’nın gençlik yıllarında Salvador Dali’yle yaşadığı tutkulu ilişkiyi anlatan filmin bir sahnesinde Lorca, askerlerin masasında Çingeneler baladından bir bölüm okudu. O sarhoş gecenin sonunda Dali, şiirinden çok etkilendiği ve tutulmaktan korktuğu dostuna kıskançlıkla bağırıyordu: “Orada, o tuhaf sessizliğin içinde insan derisi giymiş bir hayvan gibi duruyordun. O zaman seni daha iyi anladım.” Güldüm, gerçekten daha birkaç saat evvel Cohen’i izlerken buna yakın hislerle ürperiyordum. Tesadüfi buluşmaların hemen sezemediğimiz ancak daha sonra sürprizlerle karşımıza çıkan garip manalarında dolaştım biraz. Kendi deyişiyle meteliksiz kaldığı için bu dünyadan gelip geçerken ‘bizim eve de’ uğrayan 74 yaşındaki Cohen, kızının adını Lorca koyacak kadar hiç yaşlanamayacak o büyük şaire hayran. Ustura gibi kesen çelişkili duygulara tutunarak yaşamayı seçen bu iki melankolik adamı ‘zamansız bir hayatın’ dışında buluşturan saplantının sadece şiir olmadığını biliyorum.
..

Devamını Oku
Necati Tarak

Güneş batmak için ufka yaklaşmakta
İnsanlar oruçla açlıkla halelleşmekte
Bütün sohbetler yemeklerle bitmekte
Sıcak oluyor ağustos ayı iftar sofrası

Yemekler hazırlanır misafirler çağrılır
Kâinat sofrasının numuneleri, kurulur
..

Devamını Oku
Mehmet Akif Tiryaki

Yıl 1922
Karargah Şuhut, Helvacıoğlu Konağı
26 ağustos sabahı
Düşmana saldırıldı hudut hudut
Bir gece önce balo vardı,
Komutan eşleri baloya davet edildi.
Ertesi gün sabah saat beşte
..

Devamını Oku
Yaşar Cerit

Otuz Ağustos Zafer Bayramı

Otuz ağustos 1922;
Emperyalizme karşı bir başkaldırının onurlu mücadelesidir.
Kuvayı milliye ruhunun altın harflerle yazılıp taçlandırıldığı o günün adıdır.
Türk Milletinin 30 ağustos Zafer bayramı kutlu olsun.
Kahrolsun emperyalizm ve onun yerli iş birlikçileri.
..

Devamını Oku
Hatice Türkmen Yurtseven

(Teşhis ve İntak şiir örneği.)

Hüzün kokardı köyümün ağustos geceleri
Ve ben hüznü severdim deliler gibi
Geceme ağustos geceleri eşlik ederdi
"korkma yalnız değilsin ben varım"derdi
Ben dırdır ederdim onlarda cırcır,
..

Devamını Oku
Yusuf Önder Bahçeci

Gözlerimi kapatıp hep düşünüyorum,
Aylardan Ağustos ama çok üşüyorum,
Sevdanın doruğundan düşüyorum,
Gözlerimi kapatıp hep düşünüyorum.


Gözlerimi kapatıp hep düşünüyorum,
..

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Kadının ilk biçimi iç içe geçmiş iki dinozor boynu idi. Sonra değişti zamanlar, ve kadının biçimi de değişti. Giderek kadın daha küçük oldu, daha akışkan, daha bir biçimlendi. İki (bazı ülkelerde üç) direkli bir gemiye benzedi kadın. Yüzdü kadın gemi misali, ve hayat kavgalarından oluşan talihsizliklerden soyutladı kendini. Silindir taşıyıcısı güvercinin atış mevzisindeki balık pulunda bile yüzer kadın. Zamanlar değişir kuşkusuz, ve bizim zamanımızda daha çok bir bombanın fitil boşluğuna benzemektedir kadın.


Andréas Embiríkos (1901-1975, Yunanistan)
Çeviren: İsmail Haydar Aksoy


..

Devamını Oku
Mehmet Cebe

Ağustos sıcağında beyinler gevşiyor
Güneşin kucağında yeryüzü ığıl ığıl
Ateşten yanıyormuş…

Ve bir yürek
Hürriyete atıyor,
Bir beyin düşünmek istiyor,
..

Devamını Oku
Mehmet Fatih

Öğrendim
Sevdayı da vururlarmış
Ta derinden
Bir Ağustos sabahı
Tam onyedi yerinden...


..

Devamını Oku
Mehmet Akça

Ağustos ayı bir başka olur
Geceler güzel,gündüzler neşeli
Ben ağustos ayında sevdim seni
Ben ağustos ayında sevdim...
İlk görüşte aşk dedikleri
Bu olsa gerek KaderKalbinin küt,küt atması
Bu olsa gerek
..

Devamını Oku
Baba Emin

Zafer, başaracağım diyenlerin,
Bayrak, uğrunda öleni olanların
Vatan, uğrunda her şeyini feda edenlerin
30 Ağustos böyle bir destan

Ağustos ayı destan yazılan ay,
Malazgirt,Anadolu kapısının açıldığı,
..

Devamını Oku
Mustafa Çelebi Çetinkaya

Gideceksin Ağustos Çiçeği!
Bu eve veda edip sahipleneceksin başka bir haneye
Başka kollar saracak seni
Biz anıp duracağız; doğduğun günü, emeklemeni
Daha dün okula başlamıştın sanki …
Bir elinde ilk okul diploman
Nasılda boynuma sarılmıştın hani o evden gittiğim ilk akşam
..

Devamını Oku
Naime Özeren

Eskiden 30 Ağustosları kurtuluşun, zaferin, onurun gururun bayramı olarak kutlardık. Bu gün o da kutlayamadığımız bayramlar arasına katıldı artık. Eminim o kutlamaları özlüyor bu ulus.
İlgili bir anımla devam etmek istiyorum yazıma:
Sanırım 5-6 yıl önceydi. Afyon Kocatepe’ ye Zafer yürüyüşüne gidecektik 26 Ağustosta bir sivil toplum örgütünün düzenlediği. 25 Ağustos gecesi İzmir’ den hareket ettik. Toplam iki otobüs dolusu insan. Çoluk çocuk, tek yürek…
Gece ayazdı. Ağustos ayının sonu olmasına rağmen soğuk, içimizi donduruyordu. Otobüslerle tören alanının arası uzundu. Yaklaşık bir km. kadar yürüyüp Kocatepe’ ye ulaştık… Saatler sabahın 04.30 unu gösteriyordu. Tören alanında protokol ve halk yerini almıştı. Tören başladı. Garip şey… Doğrudan bir konuşmayla başladı tören alışılagelenin aksine. Günün anlam ve önemini anlatan bir konuşmaydı bu asker giysili rütbeli bir kişi tarafından yapılan. Çünkü program Kocatepe Üniversitesi ve Afyon’ da bulunan Tugay tarafından düzenlemişti. Şaşkın şaşkın bakındık sağa sola. Tam o sırada geceyi genç yüreklerden vakurla, onurla söylenen İstiklal Marşımız doldurdu, aynı anda herkes ayağa kalktı ve marşa katıldı var gücüyle.. Ardından, aynı gruptan bir ses, şimdi iki dakikalık saydı duruşu, Atatürk ve şehitlerimiz adına dedi… Herkes huşu içinde saygı duruşunu tamamladı. Töreni düzenleyenler önce bir panik, sonra hiçbir şey olmamış gibi törene devam ettiler. Ertesi gün Taarruz kararının alındığı karargâh olarak kullanılan binayı, Dumlupınar’ a kadar olan şehitlikleri ziyaretler program akışı içinde devam etti. Fakat bende iz bırakan en önemli anı İstiklal marşı ve saygı duruşumuzla ilgili bölüm oldu.

Demem o ki; Bizde böyle bir gençlik varken, henüz hiçbir şey bitmemiştir… Asla kuşkum yok, o gençler Atatürk' ün gençliği idi. Tek komut veya hareket bekliyorlardı. Hadi dense:

..

Devamını Oku
Emine Sönmez

GÖZLERİN ISITACAK

Güneş oldun bahtıma, batıdan doğuyorsun,
Fırtına gibi esip başıma yağıyorsun,
Bazan da bulut olup, mehtabı boğuyorsun,
Kar yağdırsan başıma, ağustos kadar sıcak,
Varsın güneş doğmasın, gözlerin ısıtacak.
..

Devamını Oku
Arif Toprak

ağustos böceği

dışarıda
ağustos böceği ötüyor
bilmem kaçıncı seferinden dönüyor
balıkçı motoru
elleri boş
..

Devamını Oku
Önder Demir

Güneş Tutulması Nedir?

Öncelikle Güneş tutulması ile ilgili olarak dünyamızda yaygın olarak aşagıda belirtmiş olduğum düsünceler söylenmektedir.
— güneş tutulması kıyamet alametidir.
— güneş tutulursa o yıl kıtlık olur.
...— güneş tutulursa savaş ve karışıklıklar çıkar.
— güneş tutulması büyük ve ünlü kişilerin ölümüne işarettir.
..

Devamını Oku