AĞUSTOS ŞİİRLERİ

AĞUSTOS ŞİİRLERİ

Zeki Çelik

Halkın tercihiyle Cumhur çıkacak,
Belki yıkılmayan tahtı yıkacak,
Herkes sonucuna yarın bakacak,
On ağustos bu gün seçim günüdür.

Üç aday yarışır biri Başbakan,
Ekmeleddin oldu çatıdan çıkan,
..

Devamını Oku
Volkan Yoruç

Yine bir ağustos gecesindeyim
Yinelenmemiş yalnızlığımın hala gölgesindeyim
Hala ürkek hala sessiz
Ve bir o kadar şaşkın çaresiz

Yine bir ağustos gecesindeyim
Olmayan senin çeperlerindeyim
..

Devamını Oku
Mehmet Ali Demirel

Ötmez oldu sabah garibim horoz
On yedi ağustos tanıdım seni
Her taraf yıkıntı toprak ile toz
On yedi ağustos tanıdım seni

Kan ter içindedir çok yavru bebe
Ne baba tanıdın nede kör ebe
..

Devamını Oku
Basri Yıldız

Ağustos ayı gelince,
Bir telaş başlar bizim oralarda,
Fındıklar olmaya başlar dallarda,
Şarkılar,türküler söylenir tarlalarda,
Bir başkadır Ağustos ayı bizim oralarda.

Gündüzleri güneş yakar kavurur,
..

Devamını Oku
İsa Yıldıran

Halka rağmen halka giyim biçenler,
Artık akıllanın ibret olsun size 10 Ağustos.
Sırça köşkte oturup, ahkam kesenler,
Artık akıllanın ibret olsun 10 Ağustos.

Artık çözüm değil yürütülen o tanklar,
Bu millet çok çekti yürütülen o banklar,
..

Devamını Oku
Recep Akıl

21 ağustos 2014 Türkiye için bir dönüm noktasının tarihidir. Olağanüstü bir gündür.

Bu tarihi günün olağanüstülüğü bugün için pek anlaşılamayabilir belki ama emin olmak gerekir ki ileride geçmişi yazacak olan tarihçiler bu önemli günü İslam’ın ilk muhteşem zaferi olan Bedr günüyle karşılaştıracaklardır.

Alpaslan'ın Diyojen'i yendiği ve Anadolu’yu Türklere açtığı o muhteşem günle ve hatta hiç abartısız olarak söylemek gerekirse ll. Sultan Mehmed’e Fatih unvanını kazandıran İstanbul'un fethiyle kıyaslayacaklardır.

Ama elbette bir şartla: Atılan bu adım mutlaka başarıya ulaşmalıdır.
..

Devamını Oku
Şenol Mersin

12 ağustos günü gördüm ilkez ben onu,
Bilmezdim dört günü yaşayacağım dopdolu,
Kırılırcasına bir kuşun hem kanadı hem kolu,
Yüreğim parçalandı onu ilk gördüğüm an,

12 ağustos akşam yaklaşırken efkarlı,
Düşünürüm herşeyi,karanlığı etrafı,
..

Devamını Oku
Hasan Hüseyin Yılmaz

Kıyamet vaktiydi sanki Gölcük'te
Yalova,Sakarya hepsi göçükte
Yer sarsılıyordu yedi ölçekte
İç içe girmişti denizle kara
17 Ağustos kapanmaz yara

Sarsıldı hayatlar enkaza döndü
..

Devamını Oku
Yusuf Önder Bahçeci

Ağustos ayında inşaallah, Bursa'da olacağım,
Güzelim Bursa'nın sokaklarında dolanacağım,
Belki sana rastlayacak, belki bulamayacağım,
Ağustos ayında inşaallah, Bursa'da olacağım,
Güzelim Bursa'nın sokaklarında dolanacağım...
..

Devamını Oku
Kağan İşçen

merhaba nar çiçeğim..imkansızlık ağrım...hangi düşlerden uyandın bilmem..ama ben seninle koydum başımı yastığa seninle kaldırdım...ben ancak sana kavuşursam uyanırım…şimdilik ama sadece şimdilik sonsuz bir kış uykusundayım küçüğüm...uyanacağım günü iple çekiyorum...büyük suçlar işlemişim gibi bakma bana öyle..nedeni ve sonucu ne olursa olsun bir sevmek sevmekse gerçekten asla hata değildir...aşkta pişmanlık olmaz olamaz…kendimle barışık olmam ne güzel..herşeyimi itiraf etmem...paylaşmam...gerisinde dünya beni hep sınırladı zaten..sevgimi, tutkumu aşkımı...evrensel bir ceza bu benim yüreğime...yüreğimdeki evrene..yüreğimdeki evrende bir sen varsın nar tanem…bir ölmek yasak değil bize nar tanem...gerçek aşklar asla ölmezler…uzay boşluğunda sesleri yankılanır…her sabah uyandığında yapraklara doluşan çiy damlalarını düşün…güne hevesli çocuk sevinçlerin gibi açmaya hazırlanan tomurcukları…hangi kelebek sabah dünyaya merhaba dediğinde düşünmüş ki akşama vedalaşacağını o güzelim billur rengarenk kanatlarına…sen de benim yüreğimin kanatlarısın…sana konmaya geliyorum…akşama yanındayım nar çiçeğim…yarın kalk bak pencerenden gözünün alabildiği her yer benim..çünkü baktığın her yerden ben de sana bakıyorum...dokunduğun her şeydeyim..ben de sana dokunuyorum...tek yankısı benim sesinin..ben aslında senin sesinin yankısıyım...sana o kadar yakın ve o kadar uzak...uçurumlar kıskanıyor ikimizi nar çiçeğim...yani seni ve sesinin yankısını...sana en düşkün yanardağlaşma benim...çöl tozu...kimsesiz seyyah...sensizlik tek serabım...dudakların tek vaham taş kalpli meleğim...kalbinin kayalıklarından yuvarlanıp parçalanıyorum her an...çünkü ben senin herkesinim... ben seni anlamak kavramak için geldim...kaşlarının manasını çözmek saçlarının her telinin güzelliğine kafa yormak sesinin rengini buz gibi bir su gibi içmek için geldim...fazla zamanım yok..bunun nedenini söyleyemem..bunu hep birlikte yaşayıp göreceğiz...işim bu..bitmeyen acılar ancak bitmeyen aşkları doğurur...asla acıyı sevmedim..ondan yana olmadım...ama mutluluğun adreslerini hep karıştırmadık mı...şimdi hepimiz son oyunumuzun son perdesini oynar gibi birbirimize mutluluk satıyoruz...değiliz asla değiliz..olmamız gereken yerde de değiliz..o kahrolası kanun...karmaşa kaos ve tesadüf..biz hep kaybeden tarafta olduk...ama birgün şartlar bizden yana mutlaka olacak..ben buralarda olmayacağım inan ama adım aranızda dolaşacak...şiirlerimle dudağınızda olacağım...aklınızın en ulaşılmaz kıvrımlarına yağmur yüklü bulutlar getireceğim…gözlerinize dolacağım…belki bu bana son selamınız olacak…en insan selamınız…en aşk selamınız…beni o zaman yeni yetme çocuklar bile anlayacak...göreceksin…sen de çocuk değil misin…büyüdüm sanma küçüğüm…zaman bir hiç aslında…görebildiğimiz ve bakabildiğimiz ayrıntılarla büyüyüp olgunlaşıp yeşeriyoruz...aşka hazırlanmaksa başka çok başka büyük bir cesaret işi yavrucuğum..saçları nar dalı gönlümün harı...bunu kaçırdığın o 'ayrıntıyı' gördüğünde anlayacaksın..beni anlayacaksın...nerde olursam olayım gelirim üzülme..ben hiçbirşeyden gocunmuyorum deniz kızı saçlım...yaz yeşili kadar güzel bir aşk yaşıyorum...sonsuz...çok şiddetli...geçecek gibi değil..talihsiz...mutsuz umutsuz ama içten ve gerçek...bütün iğrençliklere inat onun temizliğiyle bakıyorum hayata...kimseye dokundurtmam...anlatmam...artık sana bile...belki bulutlara...çocuk düşlerimin tek kileri...seni de davet ediyorum…hoşgeldinimi tat taş kalpli melek..sana masmavi gökyüzünün akşam hüznüyle koyulaşmış yıldız çöreklerini ayırdım…ay pastalarını…gel paylaş…paylaşalım sana yatılı okul üşümelerini değil ama ağustos üşümeleri ayırdım…gel paylaş…birlikte sonsuz ürpermelerin rengini konuşalım…kan uykulardan irkilerek uyanmalardan bahsedelim..paylaşalım hayatı ölümü her şeyi…sevgili,saçlarını yorgan yapsam kimbilir nasıl bir uykuya dalarım değil mi...hiç dalmadığım dalamadığım bir uykuya.ağustos üşümelerim yiter...kokusuyla teninin...bana kollarını açar mısın..başucumda durup sana uyanmayı tattırır mısın Samanyolu kesikleriyle dolu yüreğime…kayan yıldızlarla karalanmış ömrüme çoban yıldızı gibi yol gösterir misin…tek menzilim sensin…tek mutluluk hanım…çocuklarım seni görmeyi bekliyor dört gözle…adını verdiğim pencere önü çiçeklerim…gözyaşlarımla kan emzirdiğim…şimdi sen öyle rahat kimbilir kaçıncı uykundasın...hiçbir arama bekleme yok gözlerinin ferinde.hiçbir ümit...normalden de normalsin...tüm sevgileri yaşamış da arınmış gibi...bana aşkıma tutkuma yabancısın..ama nedense sanki kendine yalancı...nedense…uzak yollara düşeceğim yakında...seni hiç kırmak istemiyorum...çıkacağım bu yolculukta bana mutluluğun lazım...senle yaşayamadığım mutluluğu sende olduğu için düşünerek sevineceğim bu bana güç verecek...o sonsuz dönüşümde…ben de olacağım değil mi sevgili...saçlarına dolaşan o toz toprak hep ben olacağım sevgili …yanakların hep bana kızaracak...seni öpsem yeryüzünü öpmüş gibi olurum...kuşların göç hüznünü bırakarak...yüreciğine…seni öpsem...ölsem...zararım yok...yüzünün her anını beynime çizdim...ölmem artık...özledim aşkımın aşkı.....
..

Devamını Oku
Nurhan Kara

Ağustos ayıda üşüdüm,
Senin ellerinle gözlerinle ısındım yar
Yağan ağustos yağmuru
Sanki ulaşılmazdasın titriyor yüreğim sensiz
..

Devamını Oku
Sezayi Tuğla

(DOĞUM GÜNĞ İÇİN)

Üzüntünüzü görsek, yaşınızı sileriz,
Sizin yüzünüz gülse, biz de elbet güleriz.
Otuz Ağustos günü, Dünyayla tanıştınız,
Doğumunuzu kutlar, mutluluklar dileriz.

..

Devamını Oku
Mehmet Özcan Yasdıbaş

AGUSTOS RÜZGARI


Gül dalında son yazdığım nameler açar gönül ayında.
Baharı beklemez tomurcuklarım açar dize dize.
Ağustos harında yanan bir ben miyim?
Gelinim, akduvaklı yarim, yaz rüyam...
..

Devamını Oku
Serkan Çardaklı

Tenin ağustos gibi
Yakıyor içimi
Gözlerin gece gibi
Sarıyor heryeri
Bu yüzden güzeldir
Ağustos geceleri.
..

Devamını Oku
Hasan Sancak

BUGÜN 30 AĞUSTOS-GELDİ ZAFER BAYRAMI
ÖNEMLİ GÜNÜMÜZDE-İÇLERDEN ATTIK GAMI

Tarihini unutma-geçmişe dön iyi bak
Aynı oyun proje-doğrul da ayağa kalk
Sevr Antlaşması ile-yurt elden gidiyordu
Anne bebek çocuğu-düşman mahvediyordu
..

Devamını Oku
Nurettin Şirin

Mutluluklar sardı yurdu her yanı
Silindi ülkemden padişah fermanı
Açıldı bizlere zafer yolları
Müjdeler getirdi bize 30 Ağustos

Azgın güçler diz çökerek yol verdi
Seven dostlar selam ile göğüs gerdi
..

Devamını Oku
Meltem Tüsen

Aylardan Ağustos
Güzelim salkım ağacı
Üzümleriyle bütünleşmiş
Arılar konup kalkıyor her saat başlarında
Aylardan Ağustos
Gündüzler sıcacık güneşle
Geceler pırıl pırıl yıldızlarla
..

Devamını Oku
Mehmet Halil

Şu Hikayenin aslına bir bakalım...
> Bir ağustos böceği doğmadan önce toprağın altındaki bir lavrada ortalama olarak 12 yıl bekler.
> Evet, tam 12 yıl. 12 yıllık hapislikten sonra dünyaya gelen garibanın ömrü adında yazılıdır: Ağustos.
> Yani topu topu bir ay... Şarkı söyleyen yalnızca erkek ağustos böceğidir.
> Çünkü dişi, en güzel şarkıyı söyleyeni kendine eş seçecek ve çiftleşecektir.
> Düşünsenize, 12 yıl toprağın altında bekle, dışarı çık. Ömrün bir ay...
> Buldun, buldun... Bulamadın, bir daha yok.
..

Devamını Oku
Mehmet Yaş

Yedi düvel görmüştü yine yanıldığını,
Anlamıştı her biri kime saldırdığını..
Türkün ölmezliğini,”Hasta! .” olmadığını;
Yeni baştan gösterdik 30 Ağustos günü!

Anlatsa o günleri, o yerler dillense de;
O ateş hala yanar kor’u görünmese de..
..

Devamını Oku
Karahan Yılmaz

Bir ağustos gecesi kalbime konuk olurken
Kırlangıç sürüleri geçti sanki o an gözlerimden
Bulut buluttu yüreğin, çaresizdi, yağmurluydu
Telaşlı ve ürkekti..
Susuyordu dudaklarında anlamını yitiren kelimeler
Sessizce geçiyordu bir samanyolu düşlerinden
Bir ağustos güneşi kadar sıcaktın,
..

Devamını Oku