Ağlama Kardelenim.. Şiiri - Nihat Gülle

KARDELEN ÇİÇEĞİ EFSANESİ Kardelenin aşkı güzel bir efsane... bu efsanenin kahramanı bulunduğu krallık ta tüm genç delikanlıların ve yakin tüm kralliklarda güzelliği duyulmus genç ve güzel kardelenin hayati... yüzünün güzelligi kadar kalbinin güzelligini bilmeyen yokmuş... evlenme çaği gelse de bir türlü kalbinin sahibini bulamamış... bu onun suçu değilmis gerçekten sevebilecegi ve aşık ıolabileceği biri olmasını oda çok istiyormuş... bir gün yaşlı bir kadından bir efsane duymus bu efsaneye göre karlı, bir o kadar zor aşılan dağların ardında kışı getiren ve beyaz örtünün gerçek sahibi bir prans yaşarmiş... yalnızlığı seçmesinin tek nedeni kendisi için fedakarlık yapıp bu soğuk karlar ülkesinin kalbinde kalmasıymış... ama oysa kardelen orada çok fazla kalamazmis... okadar soğuk okadar soğukmus ki bu hayalini kuran herkesi bu fikirden caydırırmış... hatta bazı cesur prensesler oraya gidip geri döndüklerini ve hatta bir dahada haber alınmadığını söylemiş yalniz demiş belki senin için karşı dağların ardında yaşayan yaşlı büyücü sana yardım edebilir demiş... herşeye rağmen kardelen yola çikmis karlar öylesine büyülemiş öylesine onu etkilemiş ki... mutluluktan kalbi bir kuş gibi çirpiniyor ve prensi görmek için sabırsızlanıyormus... patikalari aşarken karların güzelliği kardeleni bile şaşkınlığa çeviren sadece bu beyaz örtü onu oldukça etkilemiş... öyle ki soğuk bile bu güzelligi seyrettmek için durmasını engelleyememiş... çok üşümesine ve zorlu yollara ragmen bir kaç gün sonra prensin yasadığı kralliga gelmis buarada prensten baska kimse yokmus... ilk görüste aşk bu olmali ki bir birlerini ilk gördükleri an sevmisler hatta aşık olmuşlar... fakat geçen her an kardelen için ölüm demekmiş.. prens ona bunu açiklamiş... burada kalmasını çok istediğini ama bunun bir çaresinin olmadigini ve aşklarının böyle umutsuz kalacağını söylemiş... ve eklemiş 'böylesine ruhum yanında huzur bulmuşken; bundan sonra asla baska birinin yanında mutlu olamam ben' ve kardelende ayni duygulari yinelemis... ama ne varki çaresizlik içinde geri dönmüs. ve bu efsaneyi anlatan yasli kadinin bir kaç sözünü hatirlamis... yasli büyücünün ona yardim edebilecegini düsünmüs... hemen yola koyulmus... bir kaç gün sonra derin heybetli ormanlarin ardindan büyücünün evini bulmus... ona herseyi bir bir anlatmis ama ne varki bunun çaresi yokmus... sadece bir yol varmis bir yol onu bukadar yakin tutabilir bir yolla ancak böyle kucaklasabilirmis...oda nadir olan ve sadece kis mevsiminde karlar prensinin koynunda açabilen bir çiçege dönüstürebilecegini söylemis...ve durup düsünmüs kardelen 'eger bu çiçege dönüsürsem, bütün bir kis onunla beraber olur... bütün zamanimi onunla geçirebilirdim demis...' ve eklemis...'olabilirmi aşkıma yakın olabilmek için bunu yapabilirmiyim demis...' ve bir kaç damla sevdikleri için veda yaslari kararlilik içinde gözlerinden süzülmüs... büyücü ona sihirli bir iksir yapmis... bu onu hayal ettigi çiçege dönüstürecek ve sonsuza dek sadece kis mevsiminde açacakmis... tekrar yola koyulmus karli daglarin eteklerini asip prensine herseyi anlatmis... kararliligi prensi okadar etkilemiski onu kucagini açmis... büyünün verdigi iksirin bir kaç damlasini yudumlamis... ve oracikta bir tohum tanesi olup karlarin arasinda kaybolmus kardelen... bir kaç dakika sonra prensi bile saskina çeviren essiz güzel bir çiçek büyüyüp boy vermis bu aski için fedakarliktan vazgeçmemis bu sevgisi için yilmamis bu ugruna ölümü bile göze aldigi askinin koynunda açan kardelenmiş...iste aşk budur... gerçek sevgi fedakarlikla büyür... gerçek aşk zamanı yener... gerçek sevgi yürekte hissedilir.... eger hayatta pismanlik duymak istemiyorsaniz... geri dönüp neler kaybettigimize ve neleri tekrar kazanabilecegimize bakmaliyiz... inanin geç degil.. bence bunun için geç degil... eger gerçek sevgiyi gerçek aski yasadiysaniz bundan inanin tereddüt etmeyin... çünkü yüreginizde sevgi zannettiginizden çok daha güçlü... sizleri cesaretlendirecek... ve onun yanina götürecektir.... ve emin olun... gerçek aski bir gün sizde yakalayacaksiniz...Gerçek aşk ise ancak yüce yaratıcıya karşı duyulan sevdadır. *** *** *** *** *** Bu şiiri öz yurdunda garip ve boynu bükük yüreği Hak ve hakikat sevgisine açılmış tüm kardelenlerim için yazdım.Onlara ben kardeşlerinden abilerinden bir küçük teselli armağanı olsun.Ama gerçekten sırf Allah rızası için onun emri olduğu için örtünenleri kast ediyorum.Şiirim bir kişiye özel olarak yazılmış değildir.Şiir bana göre güzel söz söyleme ve duygularını lirik akıcı bir dille anlatma sanatıdır.şiirdeki abartı gibi gelen ve ancak bir insanın sevdiği kişiye söylenecek tarzdaki hitaplar şiiri yazarken yaşanan duygu yoğunluğundan kaynaklanan saf özden akıp gelen karşılıksız çıkarsız sözlerdir.Sembolik tamamen hayali,bir kişinin şahsında tüm inandığı için başını örten ve başörtüsü örtmediği halde başörtülü hanım kardeşlerimize saygı duyan mümine kardeşlerime yazılmıştır.Gerçek bir kişinin şahsına münhasır bir serenat yada kompliman olarak algılanmamalıdır Selam sevgi ve saygılarımla...