Ağladım Duyura Duyura Ağladım

Halil Kumcu
501

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Ağladım Duyura Duyura Ağladım

İçerimdeki kafes bomboş kaldı;
Ondan kir, pas üzerine ağladım.
Çare bulunmadık dertlere saldı;
Gözlerim kuruyana dek ağladım.

Sürgün başımı göğsüne yaslayıp,
İnce boynunu derinden koklayıp,
Bıçakla kemik arasına basıp,
Sesim kısılana kadar ağladım.

Dilden kelimeler harf harf söküldü,
Boğazıma düğüm düğüm gömüldü,
Bir çölden çorak kalbine döküldü;
Feryat figan, hüngür hüngür ağladım.

Bütün varlığım sızlayana kadar,
Geçmişin katranından kabre kadar,
Zerrem binbir parça olana kadar,
Hep uçsuz bucaksız yandım, ağladım.

Fani hayatın gelip geçtiğine,
Beynimi sıkıştıran gidişine,
Söylenmemiş sözcükler ölüsüne;
Göğüs kafesine çöküp ağladım.

Tutulmamış yasların kırkı gibi,
Hiç olmamış bir yalanmışsın gibi,
Öyle dayanılmaz bir hüzün gibi;
Gökten boşanırcasına ağladım.

İnan, alışamadım yokluğuna;
Ömrümü verdim bu aşk belasına.
Deli divaneye döndüm sonunda,
Yüreğinin tam üstüne ağladım.

Benden kalan son gücün çığlığıyla,
Saçının arasına sokup bağla.
Derdimi içinden çekip çuvala,
İçin için ıstırapla ağladım.

Bulaşıcı bir duygu oymuş gibi,
Unutmanın kardeşiymişsin gibi,
Ruhuna bir parça hükmetmek gibi;
Yazdığın mektuba bakıp ağladım.

İçime çöreklenen acılara,
Kimseler yokken dağlara taşlara,
Bahtsız yazgıma bağıra çağıra,
Yapayalnız, tek başıma ağladım.

16 Nisan 2024 / Salı / Ankara

Halil Kumcu
Kayıt Tarihi : 25.2.2025 13:41:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


"Acı, kalpten kalbe akan bir nehir gibi; gözlerimizden taşarken, derin yaraları anlatır her damla."

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!