Uzun konuşmaların kısaldığı gece
Rüyasız, düşsüz yatak yorgan
Uykusuz gece
Yıldızlar yön değiştirmiş Küçük Ayı, Çoban Yıldızı
Yerde geziyor Büyük Ayı, Samanyolu..
Bu kabus bu korku
Hayat bazen acı bazen tatlı,
Yaşamak biran için kötü ama,
Kötülükleri yenmek icin yaşamak,
Gerçek bir yaşamdır.
Ansızın dalıyor gözlerim
Sensizliğe
Tüm hatıralar bir bir canlanıyor
Yokluğunda
Ve tatmak istediğim an
Bir buruk acı kablıyor yüreğimi
Bir yıldız kaydı
Benim için.
Hemde görünmeyen bir yere
Aldı götürdü benliğimi
Hatıralarımı...
Uzun değil,
Ölüden korkmak
Ölümden korkmak degildir.
Ölmeyecekmiyiz...
Ölümsüzlük ölmeyecegimiz anlamina gelmez.
Öldünmü harbiden öleceksin.
Ne ölüden korktum nede ölümden
Göğüs hizamda uzakta duruyordu.Kırmızı olduğu halde etrafına mavi ışıklar saçıyordu.Ne alçalıp ne yükseliyor istesede kaçamıyordu.Büyükde değil soyulmuş nar meyvesi gibiydi.Çekinerek uzattığımda elimi azda olsa kaçar gibiydi.Ansızın avuçlayıp yakaladımsa da tane tane dağılıp dökülürken yere zıplayarak boncuk boncuk kayboluyorlardı.Işık saçarak kaybolan bu kırmızı nar taneleri değilde ne idi?
10-06-2003
Bilirimki insanlık duru su gibidir
Kaynağı derin yatağı soğuk
Kaynaşıp girip tabiyatın bağrına
Kavak dipleri, salkım söğüt
Daralıpta dökülüp taşların arasından
Sessizliğe bir kurşun sesi
Sessizliğin anlamı var
Görünmesede
Durgunluk değilmidir sesizlik.
Yüklü bir birlikteliğin vadiye yayılarak sesiz akışı değilmidir
Nehrin.
Sevimlimidir sessiz yürüyüş.
Bir gün
Bu şiirler, bu şarkılar
Doyumsuzluğuna ulaşırsa,
Eğerki istekler, hayeller, ümitler..
Yerine gelirse
Ve
Allı turnam haber getir
Havalanda bak köyüme
Kızım Diclenin dişi çıkmış
Hastaymış ağzı yara,
Varmışken şöyle köyüme
Karşı yamaçta annem, babam.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!