Sen bilirmisin arkadaş
Toprağın karasabanla işlendiğini
Bilirmisin sen
Bir ekmek için ne güçlükler çekildiğini
Hiç sabırsızlıkla bekledinmi
Yatağına uzanmayı
Avcı namlusunda atıyor canım
Hoyrat rüzgarlar kol geziyor yüreğimde gayri
Kapkara bulutlar sarmalamış ruhumu ufka inat
Kan rengi sabahların ellerinde can veriyorum
Gökyüzüne açılan ellerime dert yağdı mevsimler boyu
Umutlarım güz gelmeden soldu sarardı.
Yeryüzü
Toprak
Hemde işlenmiş kırmızı toprak.
Yaşam
İnsan
Hemde mücadeleye hazır milyonlarca insan
Oysaki umut
Yaşamın sönmeyen bir parçasıdır
Kara gündede olsa
Umutluyum
Umutlu olacağımda
Ve anlatacağım sana
Biliyorum yine eseceksin
Belki isteyerek
Belkide istemeyerek.
Dökeceksin ağacın dalındaki
Yapraklarını,
Acımaksızın bir bir.
Üzerine
Sessizce çarşaf çekmiş,
Uzatmış ayaklarını
Koyu gölgelere.
Kabardıkca kabarıyor göğüsleri,
Saçları dağılmış yırtılırcasına.
Ah
Vaktim olsada uyusam derdim.
Hele yanlızlığı çok isterdim
Düşünmek için..
İşte vakit, işte yanlızlık
Şimdi, birde sen olsan diyorum...
Yeni uçmaya hazırlanan kuş
Nasıl çırparsa kanadını,
Suyunu almış çiçek
Nasıl açarsa tomurcuğunu,
Doğum sancılarıyla kıvranan anne
Nasıl kavuşursa çocuğuna,
Bugün bir başkaydı Dünya
Bir başkaydı yaşam
Düşünceler bir başkaydı içimde
Beyaz daha beyaz, mavi daha mavi, yeşil daha da yeşildi.
Kızgın ağustos ayında rüzgar ılık ılık esiyordu,
Otobüsten Akkum Kasabasına indiğimde.
Bugün bir sevinç,
Bir heyecan var sende.
Çırpınış kükreyiş kime?
Beyaz köpüğün yok ediyor
Mavilikleri.
Oysaki ben alışkınım maviliğe.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!