AĞAÇ ŞİİRLERİ

Bir agac düşün
Bir dalinda ne kadar kuş var
Bir dalinda ne kadar yapragi var
Bir dalina konan ucan kuşları düşün
Sen o mutlulugu bilirmisin

Kanatin acanların mutlulugunu
..

Bir ağaç olayım uzak diyarlarda
gövdem deniz olsun üzerimde martılar
yırtılmadan konsun dallarıma
ipinden kopmuş uçurtmalar...
..

İnsanları seve seve çıktım ben bu yola,
Koysalarda yarı yolda vermedim mola,
Yolun sonunda ayrılık olsa da,
Ben dostlar yolunda yoruldum.

Bir arı oldum ağaç ağaç dolaşmaktan,
Dalından çiçek olup açmaktan yoruldum.
..

ağaçlar çok mutlu olmalılar
öfkeli oduncuların egemenliğinde
ağaç olarak kalabilmişler ve kendi gölgelerinde çözmüşler gökyüzü yangınlarını
karmaşalarını izlerken itici güçlerin
özgürce düşünüp toprağı terletmişler
soğuk geceler uzağında ezilmiş onların
ağaçlar da ağaç gerçekten, zaman tutsağı değil
..

Belki bir çiçektin, kırlarda kokan
Belki de bir ağaç, ustaya varan.
Belki bir sevgiydin kalplere vuran
Belki de; belkilerle seni seçtiler...
Ama hep bir şeyler için seçtiler!
Gözlerde çoğalan, elde azalan...

..

Dörde bölünmüş cam kenarım..
Demirle çevrili tahta pencerem...
Bir sen vardın hayatımda...
Birde yanına sokulmuş ağaç...
Bir ağacım vardı penceremin kenarında....
Görebildiğim tekbir ağaç...
Boyum yetişmezdi başka birşey görmeye...
..

Ağaçları da sıtma tutar
Yaprak dökümü mevsiminde,
Birgün şiddetle esti mi rüzgâr
Kıvranır nöbet içinde
Tir tir titreyen ağaç.

Kış mevsimi tedavi eder
..

ah ömrüm
sen ki bedenle ruhun ayrılması
kemikle toprağın hasretliği kadar
bir ağaç gölgesi geçince bitecek gibisin

ah ömrüm dediğim
iki dudağın birden kapanması
..

KÖKÜNDEN KOPARILAN ÇINAR

Osmanlı’nın sembol ağacı çınar. Uzun ömürlü bir ağaç bu. Kendisine böyle uzun ömürlü ağaç olan çınarı sembol olan bu büyük devlet onun gibi uzun yıllar yedi kıtaya yayılmış, köklerini dünyanın dört bir yanına salmıştır.
Osman Gazinin rüyasından neşet etmiştir bu sembol. Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’e olan saygısından dolayı uykusuz kalan bu büyük insanın büyük rüyasıydı ilham kaynağı.Rüyasında göğsünden çınar ağacı filizi çıkar Osman beyin. Sonra büyür, büyür, büyür, gökyüzünü kaplar.
Bu çınar İslam’ın bayraktarı Devlet- Ebed Müddet olan Osmanlı Devlet-i Aliye’sidir. Bu yüce devlet ila’y-ı Kelimetullah davasındadır. Büyük gayeye hedeflenmiştir. Şeyh Edebali’nin yorumuyla müjdelenmişti Osman Bey.
İşte bu ulu çınar altı yüz yıl büyüyüp kökleştikten sonra köklerinden koparılmak istendi. Bu hain plan yürürlüğe konuldu. Önce içte iş birlikçiler ayarlandı. Modernlik adına özgürlük adına yola çıktı bu iç düşmanlar. Dış düşmanların işbirlikçileri bütün planlarını onlardan aldılar. Stratejileri dışarda yapılıyor, içerde uygulanıyordu.
Öncelikle kendine güveni sarsıldı bu milletin. Sonra batıya çevrildi projektörler. Batı ki doğunun ezeli düşmanıydı. Doğuyu temsil eden Osmanlı. Bu büyük çınarı devirmek için düşmanlar el ele verdiler. Oryantalizmin hedef aldığı büyük çınardı o. Emperyalizmin sömürüsü önünde tek engel oydu çünkü.
..

Bir zamanlar bir ağaç vardı
karşısında kız kulesi
bakardı denize hayran hayran

tek başınaydı
sahipsizdi
dökülünce kış geldiğinde yaprakları
..

Sen gittin gideli
Sirdasim karanliga
Bir agac kökü gibi
Sarildim yanlizliga
..

Korkak âşık, kullanamaz çatal ile kaşık
Çıkar yol aşk ise aşkta değer bulur âşık
Rüzgâr çok sert eser ve sarsılırsa ağaç
Çok sağlam köklü olur, aşk kırlarda bir ağaç.

Tekdüze bir hayat aşkı koruyamaz kaçar
Temiz yüreklidir âşıklar kalsa da naçar
..

Senin yanında olmayı istediğim kadar
Yağmur bulutta kalmayı isteseydi
Gölgesinde oturup konuşabileceğimiz bir ağaç
Asla ama asla bulamazdık
..

Adı bu
Şeker portakalı
Şeker gibidir
Ekşi portakallar şeker gibi oluncaya kadar
Bu portakallar yenir
Az bulunur az tüketilir
Bunu hala anlamış değilim
..

Özledim gel bana
Sen su gibi ol ben olayım toprak
Yağ bana
Sesin yağsın
Gülüşlerin yağsın
Adın yağsın
Gel bana ağaç ağaç açayım sana yaprak
..

Ağaçta yankılanan pırıltılara git
Şafak ışıklarıyla yıkadığı zaman
Duru renkleriyle karanlık ağacı
Korkmadan bu utkuda sen de yücel.

Kuşun söylediği şarkılara git
Yanmaya duran ağacı gördüğünde
..

Ihtiyar agac yorgun sandal taze bahar…
Faturalar yagip yikilirken zerden puldan zarftan posta kutusundan
Evim dünyam demeye ne sahit ne tanik….
Arasan insan güzeli sohbeti selami zor ki zor buldugun…
Yine kendine kalan dag ve bagina bahcelenen dem…
Cicekler acmis cerci dökmüs dillere destan olmus
Tezgahsiz dümensiz ihtiyar agac yorgun sandal taze bahar yine..
..

Neredesin yahu?
Seni bekleye bekleye
Ağaç olduk.
Bir yerde ve ayakta
Çok beklemek.
Ağaç olmak.
Birini ağabey gibi
..

Babam ne çınar oldu ne de ağaç
Yenmez bilirsiniz yoktur meyvesi
Sever her çocukta, tomurcuk ağaç
Gölgesiydi saran gönül perdesi

Ağladığı kadar, yanar o gözler
Babamdı beni hep, uzaktan izler
..

Eğri yaşlı bir ağaç olsam
Kuşlar konsa dallarıma
Kavuğumda çocuklar saklansa
Onlar oynasa ben ağrısam

Yaşlı eğri bir ağaç olsam
Suya dallarım ulaştığında kesilse acısam
..