Bütün hayallerimi gülünç duruma düşürdük. El birliğiyle rezil ettik hepsini, herkes işinin başına dönebilir artık. Kim girdiyse hayatıma üstüne düşeni fazlasıyla yerine getirdi. Hepsi rolünü eksiksiz oynadı. Gerçekleşmesi beklenen hayal kalmadı artık, herhangi bir beklenti de söz konusu değil. İnadımdan da vazgeçtim ayak diremekten de.İnsanlarla iligili bütün talep ve iyi niyetlerimi toprağa gömdüm. İstediğiniz "marul adam" pozisyonunu aldım. Psikobilmemnelerimi filan düşünüp kaygılanmaya kalkmasın sakın kimse, hayal de yok artık kırıklığı da.. Sadece dvd sini alıp gazetesini almamama rağmen bir buçuk yıldır ısrarla gazetenin de parasını alan ve beni bu durumu fark etmeyecek kadar geri zekalı zanneden sevgili mahalle bakkalım; oynadığımız bütün okey oyunlarında ısrarla taşın altına bakan ve hep inkar eden muhterem Faik abim; kinder sürpriz yumurta aldığım zamanlarda beni öpücüklere boğan eli boş geldiğimde ise yüzüme bakmayan komşumuzun oğlu minik Efe; yemekhaneye her indiğimde halini hatırını sormama rağmen sevdiğim yemeklerden azar azar sevmediğim yemeklerden bol bol koyan değerli ustam; her fırsatta bana olan sevgi ve saygısını dile getirmesine rağmen okul tarihinin en rezil ders programıyla yıllar yılı beni okulda ağaç eden saygıdeğer okul müdürüm; beni çok çok sevdiğini söylediği günün akşamı başka birini çok çok çok sevdiğini fark edip ayrılmak istediğini belirten eski "canım sevgilim"; başka bir gerekçeyle alıp başını giden bir önceki eski "canım sevgilim"; benim alıp başımı gitmem için elinden geleni yapıp başarılı olan daha daha önceki eski sevgilim; özellikle maaş günleri en sevdiğim yemekleri yapan sevgili annem; ne zaman canı sıkkın olsa beni içmeye çağıran ama benim ne zaman canım sıkkın olsa her defasında içme teklifimi inatla reddeden can dostum İlker..Ve diğerleri... Hepinize sonsuz teşekkürlerimi sunmayı borç bilirim. Sizler olmasaydınız eğer kıçımın kalkması ve kendimi bir halt zannetmem kaçınılmaz olurdu. Sayenizde burnum sürttü kendi gerçeğimle yüzleştim. Artık isteseniz bile egomu ayağa kaldıramazsınız. Hiçbirinize kızgın değilim, üzgün filan da değilim. Şaşkınım belki bu kadar geç idrak ettiğim için, ama bu da sizi şaşırtmamalı, aptallık yapmakta üstüme yoktur iyi bilirsiniz. Sevgili dostlarım.. İyi ki varsınız.. Evet herkes işin başına dönebilir artık görev tamamlandı. Ben artık “marul adam” oldum, teşekkürler emeği geçen herkese…
..
iki ağaç olalım, yan yana duralım
yapraklarımızın rengi benzemesin
ama birbirlerini sevmesini bilsin
bir çocuk geçsin tam önümüzden
dudağında annesinden kalma bir türkü
gözlerinde o günlerin ağır hüznü.
çocuğa, dallarımızda salıncak kuralım.
..
Ağaç yapraktan bıkmış
İlişki sararmış solmuş
Rüzgar bahane
..
Bahçe, ağaç ve çiçek; Karaca Arboretum,
Türkiye ' de bir örnek, bu ne soylu bir tutum! ...
Düşlerimde Atatürk, Karaca ' yı gösterdi,
Dedi ki bana birden: ' O ' dur benim onurum! ...
Nasıl kaydırdım Köşkü; ağaç için hatırla! ...
Kişinin her yaptığı, tanık olur yanında,
..
Şehir bugün elli yıldır kimsenin uğramadığı bir ev kadar griydi. Aksi gibi evden çıkarken farkında olmadan gri t-shirt giymişim. Sabah aynada baktığım yüzüm de gri. İçim oldum olası gri zaten. Gerizekalı gökyüzü de şu aralar inadına hep gri. Bazılarına sevimli gelen beni ise nedensizce tedirgin eden sonbahar rengi. Geçmişin rengidir gri, hatırlandıkça can yakan kötü anıların arka planında hep o vardır. Ruhumuz ve hafızamız da gri fon üzerine yerleştirilmiştir. İçilen sigaranın külü, çürüyen yaprak, kurumuş ağaç dalı, mutsuz insan yüzü, kirli gökyüzü.. Gözlerimi kapattığım zaman bile karşıma çıkan renk sanıldığı gibi siyah değil, gri. Ve ölümü en çok hatırlatan renk. Siyah matem işaretidir ama yaşayanlar için, ölenin arkasından siyahlara bürünenler siyahlar içinde yaşamaya devam ederler, yaşayan canlı bir renktir siyah. Ölünün ise, yakılırsa dönüşeceği kül gri, gömülürse üzerinde çürüyecek kefen gri. Evet evet bu renk yanlışlıkla yaratılmış olmalı. Ya da bizleri cezalandırmak için. Değiştirilmesini talep ediyorum yerine başka renk koyulsun tanrı tarafından. Ben de karşılığında oruç falan tutarım, bilemedim şimdi..
..
Ben, bir taşım aslında… Ağaç olmak ruh ister.
Taşım ve bunu kabul edebilecek kadar yorgunum.
İsyan edemeyecek kadar yenilmişim.
Kalkıp gidemeyecek kadar hiçim.
..
Yalnızız bir ağaç kadar yalnız
Şüphesiz insan katlanamaz her şeye
Ama yolu çetin
Gelirken yüklenmiş sırtımıza çiğlikler
İnsanın çiğ süt emmesi
..
Seni seviyorum
Külken tekrar yanmak için
Bir ağaç dalı olmak ister gibi
..
Bitanem
Dalga ile kıyının aşkını bilir misin?
Öncesinden başlayıp, sonsuza giden dalga,
Hep aşka kavuşma özlemiyle atılır kıyıya.
Dalga seven, kıyı sevilendir.
..
(Lyrik)
Hatırlamıyorum, hangi bir geceydi gördüğüm bu rüya!
Muhtemelen kötü bir rüya; bahcemde bir ağaç büyüdü.
Sonra bütün renklerde çiçekler açtı, yaz gelmeden döktü.
Benim bahçem bir mezarlık oldu, soldu, soldum sararıp,
..
Dağ yamaçları dik sarp
Keçi patikalarında tökezlersin
Düşersin ansızın ellerinde kanlar
Toz duman kaplar havayı
Koşmak hep özlemdir.
Ağır adımlarla yürümek kaçınılmaz ellbet.
..
Bir ahhhh! desem:
zaman yok.
Yükseliyor ağaç.
Kan sellerine karşı;
..
Bir bütün takvim, bir yaşlı ağaç gibi,
her gün döküyorsa bir, bir yapraklarını,
Farkında olmasak ta götürmüyor mu?
Yarına bağladığım umutlarımı.
..
Bir yaprak koptu
Sonbaharla dalından.
Gözyaşlarıyla uğurladı
Ağaç o can parçasını.
Yaprağa sorsan
Özgürlüktü nihayet yaşadığı.
Ağaç; öyle hafiflemiş,
..
Ağlıyorsa bir bulut, semada iç çekerek..
Bir ağaç, gözyaşını; meyvesine alıyor...
Dağılıyor göz yaşı, dillerde eriyerek
Bir göze, renk oluyor..bin bir yürek çalıyor! ...
..
Taradı rüzgarlar ağaç dallarını
Esintiye savrulan yaprak oldum
Sarıya boyadı tarla başaklarını
Buğdayı koynuna alan toprak oldum
..
Bilirim bizden geçti, meyveli ağaç dikmek,
Bundan sonra ne mümkün, çiçekleri beklemek,
Yaşlanan bir ağacın, dibinde gölgelenmek,
Bundan sonra beklenen, hayır dua dilemek.
..
Yalnızlığı en iyi sen bilirsin dostum ağaç
Uçsuz bir genişliğin ortasında tek başınasın
Alıp başını gidemezsin kafana esince
Sevemezsin toprakta filizlenen yavrularını
El açıp yalvaramazsın tependeki bulutlara.
Doğduğun yerde ölürsün sen
..
İstanbul ağaç ise,ruhu sensin,kökü sen
İstanbul çiçekse eğer,kokusu sen,özü sen
İstanbul sevdam benim,her zerresi:Sensin sen!
Sensin inan sevgili İstanbulu sevdiren!
..