AĞAÇ ŞİİRLERİ

AĞAÇ ŞİİRLERİ

Galib Blotto

Karanlık arka bahçede
serin rüzgarla cezbede
iki ağaç salınıyor.
Loş ışıklı pencerede
sıkışık cam cenderede
yapraklarıyla dolanıyor.
iki ağaç üstünde
..

Devamını Oku
Yüksel Özbek

Adını bilmeyen ağaç gibisin kardeşim!
Amaçsız göğe yükselişinden belli! kuruyacaksın erkenden!
Susar durursun kış gününe,su neyine; donacaksın!
Yaprakların pörsümüş,gövden kurumuş,içi boş beyin gibi köklerin!
Hangi toprak kabul eder edepsizce yeşermeni?
Adını bilmeyen ağaç gibisin kardeşim!
Balta bekleyen mahkum…
..

Devamını Oku
Mustafa Kenan

Ölüm kısık bir nefes sesi
Hayat tatlı bir agaç gölgesidir.
..

Devamını Oku
Onur Bilge

Ağaç dallarında kuşlar şakıyor
Ormanın ardından köyler bakıyor.
Kızgın kayalarda bukalemunlar...
Serap mı bu? Titrek sular akıyor.
..

Devamını Oku
Hüseyin Karaca

Bu ritmi bozmak istemiyorum
Ses etmeyin bu sabah uyanmasa da olur şehir
Böyle halis yalnızlık
Bir daha kim bilir ne zaman gelir
Ses etmeyin
Bu ritmi bozmak istemiyorum

..

Devamını Oku
Sedat Emrem

Aylardan ocak..
Ve sen "kıyamet koparken bile bir ağaç dikiniz " sözünü duymuş olmalısın ki,

Ocağıma incir ağacı dikip gidiyorsun…
..

Devamını Oku
İsmail Küpçü

Elin cebine zor gidiyor ise
Bilki dostun postun pek nadir olur



Sehavet bir ağaç kökü cennet te
Cimrilik bir ağaç kökü cehimde
..

Devamını Oku
Özçelik Peker

Bir ağaç
Ve bir genç kız
İkisi de güneşin altında
Kız düşünüyor gözleri kapalı
Ağaç görevini yapıyor
Rüzgar ağacı
Hayatı genç kızı yoruyor
..

Devamını Oku
Kürşad Karakılçık

Mısır püskülü saçlar koklanır,
naylon dudaklar öpülür sonra...
Sonra ağaç gövdesi sıcaklığındaki
bedenlere sarılınir nöbet saatleri dışında...
sonra Ters döner dünya,
hayaller firarda...
Ağarır Püsküller,
..

Devamını Oku
Ali Akarsu

Başka bir dünya yok, derler ya?
Halbuki herkesin ayrı dünyası var.
Herkesin başka bir Dünyası da olabilir. İçinde bulunduğunuz Dünyadan bunaldıysanız, pencerenizi açın! Her pencere başka bir Dünyaya açılır. Ressamın Dünyası atölyedir, ayyaşın ki meyhane… Koyunla yaşayan ot, kurtla yaşayan et yer. Her kişi ayrı bir Dünyadır. Her arkadaş yeni bir ufuk açar. Doğru ve yanlış, kişiye göre farklıdır bazen. Her şiir farklı, her resim farklı duygular uyandırır farklı kişilerde. Değiştiremediğimiz, kaşımız, gözümüz, boyumuz, saçımız… dır. Değiştiremediklerimiz değildir bizi mutsuz eden. Zaten hiç kimse ömür boyu boyunu kendine dert etmez. Değiştirebildiklerimiz, düşüncelerimiz, duygularımız, ve mütercimi sözlerimizdir. Sahip olacağımız her başka Dünyamız bu ufkun arkasındadır. Sahip olacağımız her Dünyanın penceresi buradan açılır. Dağdaki ağaç denizi göremez, hiçbir deniz de ağacın ayağına gitmez. Zaten insan da ağaç değildir ve insan isterse denize gider. İnsanların bağlı olduğu zincirler sanaldır, kırmak diye bir şey de yoktur. Kanada’da yaşayan bir arkadaşım şöyle demişti; “Bir gün kendimi Kanada’da buldum.” Anladığım bir şey vardı; o nu oraya rüzgarlar atmamıştı! ... (Belkis’ciğim sana mutlu bir gelecek diliyorum.)
Tabii bir yerlere gitmeniz şart değil, ufkunuzun yönünü değiştirseniz yeter.
Yorulduysanız diğer pencerelerinizi açın.
Yalnız, açtığınız Ay penceresi olmasın, çünkü Ay’da hayat yok.
Hepinize mutlu bir gelecek diliyorum.
..

Devamını Oku
Yunus Yılmaz 6

Ağaç yaş iken eğrilir
Özden yoksun ruh eğilir
Başakta dane var ise eğrilir
Dağarcık dolu ise baş eğilir.

Sevgi var ise aşık, eğilir
Maşuk için Fizan’a gidilir.
..

Devamını Oku
İsa Yıldız

Hani ağaç salar ya gövdesini toprağa
Sarar ya kökleri toprağı sımsıkı
Aşkta öyle işler bedenine
Öyle ki iliklerinde hissedersin onu
Vazgeçemezsin, bırakamazsın
Gün be gün büyür içinde
Sen besledikçe onu…
..

Devamını Oku
Onur Alp İlhan

Orada, o karanlıkta
Tek bir ağaç gölgesi bile yoktu
Binlerce ışık vardı uzakta
Ve yüzbinlercesi şu gri bulutlu göğün üstünde
Biliyordum, biliyordum ama her ne varsa bildiğim
Hiç biri yoktu bu karanlıkta
Gündüz güvendiğim ve sığındığım her ne varsa
..

Devamını Oku
Neslihan Ayakta

Kayaların ortasında uzanan
Yaprakları tükenmiş bir ağaç...
Dönüp bakmış ardına
Yükseklikle manzara
Korkuyu sıralamış gövdesine.
Yaşayan, cansız bir manzara!
Ardinda ayakta,
..

Devamını Oku
Beytullah Elbir

Ben yaralı bir serçe, sense meyveli ağaç
Ne olur dallarından bir kucak, bana aç
Her kuş yuvasına düzgün bir ağaç ararken
Senden gelmeyen bütün dallar bana yamaç

Sana muhtaç bu serçeyi sakın yabana atma
Yuvasız bırakıp, çaresiz gözlerinden yaş akıtma
..

Devamını Oku
İbrahim Aydın 2

Nihayet gelebildin yarım satir bekliyorum nerdeydin diye geçirdim içimden. Ama hemen önümdeki orta boylu beyaz gömlekli kız benim gibi yapmadı. Ağaç ettiniz bizi sabahtan beri bekliyoruz, bir otobüs mü var bu hatta dedi. Şoför umarsız bir tavırla gayri ihtiyari bir bakış attı kapıları kapattıktan sonra yola devam etti. Otobüs ağzına kadar dolmuştu güç bela beyaz gömlekli o kızla arkaya doğru ilerlemeye çalışıyorduk. Bize göre sol taraftaki koltukta bir genç oturuyordu,hayır! Daha 18 de bile yoktu herhalde genç olamaz o daha çocuktu. Peki çocuksa elleri neden bu kadar nasırlıydı? Öylece oturuyordu bir şeyler düşünüyordu aslında düşünüyor mu ölüyor mu bilmiyorum hem düşünecek neyi olabilirdi ki bu kadar dalmıştı neydi onu alıp çok uzaklara götüren. Hemen yanında ayakta duran yorgunluğu gözlerinden okunan teyze o çocukla gençlik arasında kalmış delikanlıya bakıyordu gözlerindeki yorgunluğu fark etmesini ve kendisine yer vermesini bekliyordu. Delikanlının hiçbir şey umurunda değildi ne o teyzenin gözlerindeki yorgunluk izleri ne o kot pantolonundaki saç yağının açtığı delikler nede dünden kalma üzerinde taşıdığı amonyak kokusu. Belikli kuyumcu atölyesinde çalışıyordu işaret ve başparmaklarının uçları cila yapmaktan incelmiş birazda parlak duruyordu ve tabi ki tırnaklarının arası siyah lekelerle doluydu. Bir saniye dedim teyze biraz düşünsün biraz ölsün belli ki gece uyuyamamış birazda uyusun sana yer verecektir diye geçirdim içimden. Tekrar yanımdaki orta boylu beyaz gömlekli kıza dönmek zorundaydım. Çünkü az önce beni savunmuştu şoföre hesap sormuştu bizim için, neden ağaç ettiniz bizi demişti. Aslında o hesabı benim sormam lazımdı neden ülkemin beyaz gömlekli güzel kızlarını bekletiyorsunuz demeliydim yeterince beklemediler mi bizim Çanakkalelerden, Sakaryalardan dönmemizi. Gecikirsek gelmezsek ağladıklarını bilmiyor musunuz demeliydim sonra” Nene” hatunun peşine takılıp bize yardıma geldiklerini unuttunuz mu demeliydim ama diyemedim işte.
Elinde pahalı markaların birinin gösterişli bir poşeti vardı biraz eskimişti belki bir yenisini bulsa yada daha pahalı bir marka poşeti bulsa değiştirecekti ama yoktu işte şimdilik bununla idare etmek zorundaydı. Ve biliyor musunuz o poşette o markaya ait bir tişört ya da herhangi bir şey yoktu. Belki sabah çıkarken annesinin hazırladığı ekmek arası bir şeyler vardı ya da çalışırken giydiği önlüğü. Kahretsin birazdan yine o can sıkıcı atölyeye girecekti konfeksiyon atölyesine yine o aynı şey olacak ille de Müslüm, Orhan, Ferdi ille de arabesk dinleyeceklerdi çünkü patronlar usta başları böyle istiyordu.
Bu sistem beni ve ülkemin beyaz gömlekli güzel kızlarını öldürecek. Neden yaptığımız işlerden utanmamızı istiyorlar neden Müslüm, Orhan, Ferdi dayatması neden bu markaların poşetlerine saklıyoruz yiyeceklerimizi taşıdığımız poşete göre mi değer veriyorlar bize anlayamıyorum anlamak istemiyorum.
Şu an önümde duran orta boylu beyaz gömlekli güzel kız az önce beni savunmuştu hiç tanımadığı birin savunmuştu. Düşünecek daha önemli şeyleri vardı elindeki mavi renkli cüzdanı, siyah çantası, kahverengi ayakkabısı ve aynı renk kemeri… Üzerindeki bu renga renk uyumsuzluğu bir an önce gidermeyi düşünmeliydi belkide. Belkide bu ay sonu biraz kendine para ayıra bilirse çantası ve cüzdanı ayakkabısının renginde olacaktı. Oysa tüm hayallerini hüzünlerini düşüncelerini bir kenara bırakıp bir anlıkta olsa beni savunmuştu bu yüzden bir teşekkür borçluydum kendisine. Ona doğru döndüm bakışlarımı fark etmesi istiyordum ki bi an o da bana doğru döndü gözlerinin içine baktım teşekkür ederim diye geçirdim içimden…
“Allahım lütfen ülkemin çocuk yaştaki gençlerini ve beyaz gömlekli güzel kızlarına yardım et…”
..

Devamını Oku
İnayet Koçak

üç ağaç..!
ne çabuk çoğaldı
ülkenin her sokağında
her alanında
altı üstü üç ağaç..!
yoksa çapulcularmı
dikti her tarafa üç günde
..

Devamını Oku
Serkan Güneş

Hava soğuktur
Azrail üşürse
Sakın kuruma ağaç
Birazda kıble'ye dön...
..

Devamını Oku
Hamdi Oruç

Bir ağaç gölgesi oldu ellerin anne

Öldün diyorlar anne
Evet şimdi sen yoksun
Sevgin hep benimle
El atsam bir giysiye
Veya bir meyveye
..

Devamını Oku
Behruz Dijurian

gönlüm gönlüne zincir
bahçede ağaç incir
üstünde bir böcek her gece
aşk der, cır cır cır cır....
..

Devamını Oku