Parçalanırken öpüşümde gülüşün, bir tarafına tutunurum elbet, ıskalamaz akreple yelkovan, zaman artık şiire akar.
Asimetrik kadın, gövdeni ipe dizerken zorlanmamış tanrı, sadece gözü yoruyor yağmurda ki dansın.
Yan sokağımda küçüklüğüm,elimde büyür gençliğim, yanağının solunda küçülürüm, orda dizilen benler gizli.
Yaralı adam, ipe dizerken gövdeni ne zorlandın, güzel görülüyor yağmurda çırpınışın.
Yazmayı sevdiğin elin solun, ama sağın sana bahşedilmiş çare , çamurdan bir heykeli ayakta tutan ellerin, sonunda en alasını işleyiverdi
Yazmayı sevdiren solun, mürekkebim okyanus, suya yazmam bu umudu, suyu yazarım zaten kağıda.
Toplarım elimle ekimin telaşını, güne yeni katan, hep yeni güne hasret bırakan bakışını toplarım, koyarım çantama, azı uzu hesaplanan gerçekler var önümde, yol deyip geçmem, geçmem geri aynı istikametten.
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta