Affet İstanbul Şiiri - Selahattin Aydemir

Selahattin Aydemir
63

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Affet İstanbul

Yalancı cennet idi tadı
Kendi gitmiş, kalmış adı
Yadigâr İstanbul

Kendinde, kendini kaybeden sevgili
Kara sevdalı bir deli
Mecnun İstanbul

Belli değil kimi sevdiği
Kimin sevdiği
Şaşırmış İstanbul

Her seven zarar verdi
Her sevene gülerdi
Fedakâr İstanbul

Eli temiz, yüreği temiz olana anlatın
Altın idi taşın toprağın altın
Bir zamanlar İstanbul 5

Bir ulu çınar
Sarmış karıncalar
Kuruyor İstanbul

On bin yaşında bir delikanlı
Böğründe on milyon kalleş, eli kanlı
İnliyor İstanbul

Yedi cihet dört mevsim
Yeşildi her daim
Taş oldu İstanbul

Keneler kıçta olur, kuyrukta yaşar
Gözünde, burnunda, alnındalar
Can çekişir İstanbul

Seven sevdiğini gözünden sakınır
Anasından bile kıskanır
Sevenler seni fahişe yaptı İstanbul 10
-::-
Göğe uzanır yedi tepeden minarelerin
Güneşle öpüşür denizin
Gurub vakti İstanbul

Bir nadide pırlanta, Boğaz
Bağırıyor avaz avaz
Boğuluyorum İstanbul

Yeşil bir yorgandı Çamlıca
Mis gibi yoğurt kokardı Kanlıca
Neyin kaldı İstanbul

Akvaryum gibiydi Haliç’in
Altın Boynuz derlerdi onun için
Çamura döndü İstanbul

Nerde Arabacı İskelen
Nerede Sarıyer böreğin
Arıyorum İstanbul 15

Bebek kadar güzel ve temizdi Bebek
Fatih asalet, Emirgân lâle demek
Üsküdar’da ruh vardı İstanbul

Necip Fazıl, Namık Kemal
Mehmet Rauf, Yahya Kemal
Özlüyor seni İstanbul

Piere Loti sana aşıktı
Şark kahvesinde içilen kahvenin
Kırk yıl hatırı vardı İstanbul

Ressam Vecih’in Göksu deresi
Ali Rıza Beyin İstinye koy’u
Resimlerde kaldı İstanbul

Seyran Tepen, Sefa Yolun, Çık Salın sokağın
Sarayların, konakların vardı
Hep yandı İstanbul
20

Ermeni Rum Müslüman mezarlarında
Yan yana yatarlardı
Ölülerin İstanbul

Yeniden öldüler kabirlerinde ölüler
Toprak olan yürekleri sızladı
Bu mu bizim İstanbul

Her sokağında bir evliya vardı
Fakir insanların bile bahtiyardı
Mübarek İstanbul

Her manayı sende bulurlardı
Mana aleminde kaybolurlardı
Dervişlerin vardı İstanbul

Surların dökülüyor yetmişlik ihtiyar gibi
Suların balık arıyor sanki var gibi
Vah İstanbul 25

Bir gören pişmandı seni
Bir de görmeyen
Ey İstanbul

Biliyorum, öyle yoruldun ki
Şimdi
Kendin pişmansın İstanbul

Altın tarih, üstün cennet
Ölelim sen emret
Can feda İstanbul

Tanrı’dan nimettir güzellik
Güzel diye seni katlettik
Affet İstanbul 29

(25 Mart 2005)

Selahattin Aydemir
Kayıt Tarihi : 5.6.2005 18:44:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Âşık Çağlari Muammer Çalar
    Âşık Çağlari Muammer Çalar

    Harikasınız
    Çok güzeldi yüreğinize sağlık
    Saygılar kaleminize

    Yeni yılınız kutlu olsun, nice nice mutlu yıllara...'

    Karamanlı Âşık Çağlari

    Cevap Yaz
  • Halil Çimen
    Halil Çimen

    AŞIK BORANİ HALİL ÇİMEN


    asikborani (04.02.2008 12:48) Cevap yaz

    Ömrümden çıkarıp toprağa gömdüm.
    Gönlümü kırdılar sahte dostlarım.
    Yanıldım bir kere arkamı döndüm.
    Sırtımdan vurdular sahte dostlarım.

    Boynuma dertlerden küpe taktılar.
    En güzel yıllarım yakıp yıktılar.
    Arkada bir yığın dert bıraktılar.
    Uzaktan durdular sahte dostlarım.

    Kendim bile yanamadım halıma.
    Bülbül gibi zarım gülün dalına.
    Dostluğa uzanan gönül yoluma.
    Hep tuzak kurdular sahte dostlarım.

    Çileli yıllarım geçti boş yere.
    Gözümün yaşını almıyor dere.
    Darıldım şansıma küstüm kadere.
    Hep belli oldular sahte dostlarım.

    Borani yem dert doladı başıma.
    Zehir kattı ekmeğime aşıma.
    Ölünce yazdırın mezar taşıma.
    Gönlümü yordular sahte dostlarım.





    Hak ozanı halkın gözü halkın kulağı dili olup kendini insanlığa adayan katılımcı paylaşımcı
    Ve özverili bir mücadele adamıdır gün gelir haksızlığa ve zulmün kaşısında isyan eder
    Sinesini zulme karşı kalkan eder pirsultan misali coşar haykırır gün gelir yunus misali
    Yetmiş iki millete bir gözle bakar yetmiş iki milleti bir bilip insan sevgisini yüreğinin derinliklerinde hisseden bir deniz umman olur halk ozanı insanlığın ve gerçeğin hak ve hakikatın karşısında eğilen zulmün ve haksızlığın karşısında dimdik duran bir gönül adamıdır
    DOST dost olmak güzel şey dost bulmakta güzel şey hele yeni dostluklar dostluklarda çok çeşitli hep yakınır ozanlar Veysel baba dost dost diye nicesini sarıldım benim sadık yarim kara toprak der ya kul himmet
    Bir dost bulamadım gün akşam oldu diye yakınır


    Dost vardır çiçek gibi kokar alır götürür bütün yüklerinizi
    Dost vardır yüreğindeki ateşle ısıtır ellerinizi
    Dostlar vardır yağmurda fırtınada sınak güneşte gölge
    Dostlar vardır yıldız gibi hava kapalı olsa bile kapkara bulutların bekçisidir
    Dostlar vardır arada bir uğrayıp alt üsr eder hayatınızı dili zehir zemberek bakışları keskindir
    Dostlar vardır iyi bir öğretmen gibi nasıl sorulacağını öğretir size
    Dostlar vardır dağ gibi vakur toprak kadar bereketli mert
    Dostlar vardır tanıştığınız gün doğar yittiği gün ölürsünüz
    Dostlar vardır zamana ve darbelere yollara ve hasretlere dirençli
    Dostlar vardır yüreğine kök salmış çınardır hiçbir şey deviremez
    Gönülden gönüle kurulmuş köprüler ne yaşansa atılamaz
    Dostlarımız vardır bizlere benzerler
    Dostlarımız vardır erken dolar vadesi
    Dostluklar vardır devam eder dünyada da ahrettede
    İşte biz böyle dostlar arıyoruz
    sevgiyi saygıyı birlikte paylaşalım

    aşık borani Halil çimen -sarimbey köyü çorum

    Cevap Yaz
  • Mustafa Gökgöz
    Mustafa Gökgöz

    aynen katılıyorum üstadım. ama istanbulun affedeceğini sanmıyorum. sahhaf

    Cevap Yaz
  • Yakup İcik
    Yakup İcik

    ben bu anlatimi cok sevdim degerli üstadim..
    ister istemez siir hüzünlerini zerkediyor en ince kilcaldamarlarimizdan her zerremize...
    tebrikler ve saygilar sunarim

    Cevap Yaz
  • Haluk Badıllı
    Haluk Badıllı

    İlk 15 kıtanın lezzetine doyum olmuyor desek abartıya kaçmış sayılmayız.
    Tebrikler.
    Haluk Yıldız

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (6)

Selahattin Aydemir