Sarp dağlara yuva yapar keklikler
Gül siğnede çifter çifter benekler
Gözüm yumsam canım onu sayıklar
Bir olmaza geçip gitti gençliğim
Kat kat alemlerde kandil yandırır
Sühan yaylasına karlar düşmeden
Yola revan olup gidelim gönül
Çakal sofrasında meze olmadan
Vuslat alemine geçelim gönül
Ölüm gözler olduk garip kalalı
Ahtım alamadım kaşı kemandan
İnce bir sızımvar inler solumdan
Yüce dağ misali karı borandan
Yüreğim buz tuttu çözülmez gayrı
Beş parmak dağında ince bir duman
Duygular düşünce gönül telime
Dudağım sömelir tuhaf olurum
Mızrabım vururken sazın teline
İnleyen nameler ağlatır anam
Her bozlakda ondan Bir şey bulurum
Yüce dağlar boran oldu kış oldu
Geçit vermez sılamıza varalım
Ciğerlerim şerha şerha köz oldu
Her cefaya çekmez gayrı bu gönül
Karlı dağlar çıkın gayrı aradan
Nahnü gasemnada payıma düşen
El kadar çileyi bitiremedim
Ömür geçti Küre-i Arz mekanda
Derdimi çekmekle bitiremedim
Ervah-ı ezelde levh-i kalemde
Bozlak 15
Ak kolunu boynum atsa dolasa
Niran olsa şu bağrımı dağlasa
Aralarda yüce dağlar olmasa
Gönül hayal kurar gözlerim ağlar
Haber saldım nazlı yare gel diye
Ahvalimi gurbet elde gör diye
Goncalarım sararmadam der diye
Hasret yaktı köze döndük sevdiğim
Pul olurmuş gurbet ele düşenler
ALIŞAMADIM.....
Sen gideli yıllar oldu,Ben hala
Yokluğuna alışamadım...
Bazı geceler seni sesliyorum...
O an yokluğun aklıma gelince,
Şirinköyden Almanya,ya gelenler
İçinizden yorulupda dönen var
Yatırmışlar teneşirin üstüne
Gurbet elde garip garip yunan var
Ekmeğini tuza banıp yiyenler
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!