Avuçlarımda hatıralar, kırık cam parçaları,
Her biri bir sırdan sızan kan, derin bir iz.
Aşkın bütün sözleri hicranın duvarına gömülmüş,
Her parça bir yangın, her parça bir düğüm olmuş.
Ayna dikildi karşıma, sessiz bir cellat gibi,
Baktı, sert ve soğuk, kelimelerin ötesinde.
Kaçışın anlamsız olduğunu çizgilerle anlattı,
Bir gölge kadar sadıktı, hakikat benimleydi.
Gözlerimde zamanın bıçağı derin izler bırakmış,
Her iz bir ağıt, her suskunluk bir geçmiş.
Hakikat her yansımasında daha keskin, daha yakın,
Ve her temasında ben, biraz daha susuyorum.
Bir başka gölge sardı beni, ağırlıksız, renksiz.
Bir sis gibi yayıldı, nefes gibi, sessizce.
Seher yerini karanlığa terk etti, yollar kayboldu,
Uçsuz bucaksız bir hiçlik yayıldı her yerimde.
Hayat, kırık bir aynanın yankısından başka değil,
Her çatlak, daha çok yüzümü gösteriyor bana.
Keskin kenarlarıyla kanatarak öğretiyor yeniden,
Her damla kan, doğumun bedelini ödüyor aslında.
Hatıralar, kristaller gibi yere çarpılıp dağıldı,
Her parçası bir yakarış, bir vedanın yüzü oldu.
Aynanın suskun yüzünde boşluğa vardım sonunda,
O boşlukta varlığım, kendimi aştı, unuttu.
Orada anlam ve ötesi birbirine karıştı,
Her yara bir hikâye, her hikâye bir yalandı.
Kaçtığım her şey içimdeydi, yüzleştim hakikatle,
Ve kaçarken, o hakikatin ta kendisine vardım.
Gölge ışıkla eridi, ayna yüzümü unuttu,
Varlığımın her parçası sessizliğe büründü.
O sessizlikte yankılanan hakikatin sesi oldu,
Hiçbir şey, her şeyin kendisiydi artık ruhumda.
Kayıt Tarihi : 14.7.2023 04:27:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiiri yazarken içimde taşıdığım derin bir kırgınlığı ve geçmişle olan yüzleşmemi dile getirdim. Kırık bir aynaya bakmak, aslında kendi içimdeki dağılmış parçaları görmek gibi hissettirdi. Aynada beliren yüz, sadece bir görüntü değil, geçmişten kalan hatıraların ve hislerin bir yansımasıydı. Beklenmedik bir anda, bu yüzleşmenin ağırlığı havayı hüzünle doldurdu; sanki her şey o an değişti. Aynanın kırılan parçaları elimden düştüğünde, sadece cam kırıkları değil, geçmişin acıları ve kaybolan hayaller de yerlere savrulmuş gibiydi. O an gözlerimde canlanan eski anılar, bir zamanlar mutlu olduğum, ancak şimdi sadece birer gölgeye dönüşmüş hatıralardı. Zaman sanki durdu, ama durmanın içinde bile bir ağırlık vardı. Şarkılar çalmaya başladı, ama her notası kalbimi daha da yaralarcasına yankılanıyordu. Bu kırgınlık, bir hikaye gibi; her hatırladığımda yeniden yazılan, ama asla tamamlanamayan bir öykü. Bu hikaye, bana hem geçmişi hatırlatıyor hem de onun yüküyle nasıl yaşamaya devam ettiğimi gösteriyor. Bu şiir, geçmişin yaralarını, kaybedilen anıların izlerini ve kendi içimde yaşadığım sessiz fırtınayı anlatma çabası. Her dizesi, aynadaki yüzün ve onun geride bıraktığı acının bir yankısı.