En çok liseli gözlerde dağılır
Aşkın savruk rüzgarları
Anladım esirdi gözlerim edebi ruhlara
Ve ilk lisede tanışmak
Sonra mağdur olmak edebiyata
Yalnızlığımın başka rengi yok sevgili
Bir bilsen siyahlara nasıl büründüğümü
Şimdi ne giysem siyah oluyor
Hasret oluyor
Sensizliğin bir dağ kadar üzerime düşen sızı oluyorsun
Nükleer bombaların düştüğü boşluğuma kalbimin
Geceler bir rüzgârla yüzünü ısmarladı bana
Dokunamadım.
Çünkü yüzünü başka ışıklar yakmış.
Kalbim, 88 baskı yaptı ayrılığın kurgulu romanıyla.
Sesini duymak isterdim.
Sesin başka kulakları çağırırken.
Yaşayamasam da seni
Hayat eskitiyor geçen günleri
Bir hoşçakal demeyen sevgililerin kırgın terk edişleri gibi
Gittim.
Öylesine dağılmış yalnızlığımın.
Ketum Yıldızlar
Düşlediğim kozasında hayallerim
Bacaklarımı yasakladığım sokaklarım
Kaçacak gibi bir yol gider bu şehirden
Gidildikçe cesur
Gidildikçe uçurum olan
Başka bir şehirde saklanıp, şekillenecek yine
En kırık pembe, bitkin hayaller
Ne yıldız kadar uzak
Ne de gölgem kadar yakınsın
Bir kalbe gidilebilen tek yol olmalısın
Farklı çizilen haritandan
Özledim seni
Düşüm sende kaldı
Ayım gecende.
Kelimeler hapsoldu sesimin bittiği yalnızlık gecelerinde
Elimde tek kaldın,esmer tenli hayalin
Şimdi şehrimde yine sonbahar ve dağlarında
Bir günün bitmesi gibi geçerdi
Mevsim usulca
Üşüşürdü senden kalan kırılmış hatıralar
Daha bekleyecekmiyim ümitsiz sevgili seni
Artık anladım
Seni gecelerde arıyordum
Oysa sen hep gecelerimde kayıptın
Yasak sınırları çiziyordun yüreğime
Beni sevdanın sınırlarıyla savaşmaya zorluyordun
Kalbimin beyaz bayraklarıyla taşrada
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!