Hiç beklemedim seni ama,
Aylardır beklemiş gibiyim.
Yalnızlığın iş açtı başıma.
Gecelerdir yıldızlardan şarkılar dinlerim
Ezgiler yumağı gökyüzünden.
Bir kemanın sesinde büyülenmiş
Özlemleri biriktiriyorum
Yüreğimin kurak çöllerinde
Ne zaman suya muhtaç olsam
Hasta aşkların notalarında gideririm sussuzluğumu
Kalbim hala bildiğin gibi.
Bu bahardaki son rüzgar belki de.
Bir militan gözlerin, ay ışığında batırırken bu muamma denizde
Bir kör sevinçle gelmiştin bana,
Şimdi kaldıkça hüzünlenen.
Kaçıyorum, derinliklerimden içimin.
Geleceksen benimle büyülü ve yalancı sokağından kaçıp da gel.
Süslü dükkanlara uğramadan,
Soylu görünen kaldırımları koşarak gel.
Bedeninden savrul benim savrulduğum gibi.
Bırakalım bedenlerimizi kuşamsız,çırılçıplak.
Ben bu hayata bir kez daha borçluyum
Seni yine bana vurup vurup döndürdüğü için
Seni sokak lambalarının kırmızı sarhoşluğunda
Bulmuştum.
Beni o an binlerce kez kalbine
Hapsettiğinde.
Parmaklarının titrediğini görüyorum
Kavuşmaların endişelenen özlemlerinde
Hava ne kadar açsa da biran kapatacak gibi
Çelimsiz bulutlar
Senin parmakların hala titriyor
Hüzünlerimiz bile gök maviydi
Daha ıslanmamıştı bu bıyıklar
Yalnızlık duvarlarında örümcek kol geziyordu
Yalnızlık ağını üstüme örerken.
Kimse bilemez ve anlamayacak
Kucaklanır yitik anılar, yürek darmadağın
Kavgaya yakın, denizlere bakar gözlerin
Ani, soğuk bir irkilme, sarsak bir avuntu
Sehpaya ve ipe hacet yok,
Boynu, yürektedir sevdanın…
Bugün de çığ düştü yüreğime
Üstünde kar olmayan dağlardan.
Ama biliyorum,ayrı yollardaydı yıldızlarımız
Ve onları bu şehirde birlikte tutmuştuk, sonra dağların
Rüzgarında dalgalar halinde kaybettik.
Adın gibi
Tarifsiz bir dokunuştu gözlerin
İlk uyanışı olmalı, aşka kıpırdayan kirpiklerim
Fazla sözüm var elbet, bu bir sıradan buluşu değil gözlerimin.
Ve tesadüf karşılaşmaları değil kaldırımların.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!