Sana ne be vefasız sana ne
Sordun mu hic beni kırarken
Göz yaşlarım sel olup akarken
Ben kederli yıllarıma yanarken
Nerdemiydim sordunmu vefasız
Özledik biz maneviyatı
Bırakın bu edebiyatı
Vicdanınız varmı sizin
Kalbiniz taştanda katı
Aklınız fikriniz para
Dağları var ovası var
Bozkırı var yaylası var
Fakiri var ağası var
İşte benim yalan dünyam
Oçağıma köz koydular
Kale surlarında olur mazgal deliği
Bir ok ile delemezler bu kemiği
Yağız delikanlıdır bizim yeniceri
Eğmez başını,yıksanda kale taşını
Topu alır eline ya Allah deyip beline
Ucurum kenarında bekler dururum
Hayalmidir düncemi der dururum
Biliyorum yanlış karar üzer tümü
On onbeş güne kalmaz kururum
Bedenim cürür gider kara toprakta
Bir sabah baktım balkondan aşağı
Yağmur dan eser yok gök gürlemez
Susuzluğa hasret cimenler üzgün
Göz göre göre ölür de söylenmez
Kızgın güneş siniri tepesinde belli
Birgün olur gidersem burdan
Suç bende değil bilin dostlar
Kahrımdan derbeder olursam
Suç bende değil bilin dostlar
Gidersem adını bilmediğim ile
Bir gün bana gelecekler
Neyim kimim diyecekler
Sorgu sual bitikten sonra
Bütün gerceği bilecekler
Görcekler temiz kalbim
Bu sabah erkenden uyandım kalktım
Yine yoktun sen,ben her yere baktım
Nedir benden istediğin,be vefasız yar
Yine beni sensiz yastıklarda sabahlattın
Tarih boyunca, bizi seven olmadı olmayacak
Herkes sanıyor ki, bu Türkler hep yolunacak
Damarlarımızdaki asıl kanı, rahat bıraksınlar
Bir kükrersek, hepsi kacacak yer bulamayacak
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!