Hatırlıyor musun?
İlk çıktığımız yıllardı.
Gizli saklı buluşuyorduk.
Bir yaz günüydü,
El ele, tren yolunun kenarında dolaşıyorduk.
Uzaktan tren yaklaşıyordu,
DONMUŞ
BEŞ PARMAK
İZİ
Dün gece haberler söyledi,
İzmir’de kimsesiz bir T.C. Vatandaşının,
dalgaların ucunda bir kum tanesi olmak isterdim,
bir kıyıya, bir sulara,
bir kıyıya, bir sulara..
sonra bir çocuğun topuğuna yapışmak isterdim,
o nereye giderse ben de oraya...
hoşçakalın
yine yol göründü bana
valizimde anılar saklı
alışkanlıklarımla vedalaştım
umutlarım yarınlara sarktı
Katık et yavrum,
iyice doyur karnını…
Bir bastonla,
dayanmak dünyaya.
Bir dalda sarkıp,
sensiz hep eksik Anadolu
ve bu bereketli topraklar.
seni bekliyor hala;
ülkemin herhangi bir yerinde ki,
herhangi bir çınar.
Sabahın seheriydi,
Şafak vakti uyanmıştım,
Dünyalar güzeli kızımı,
Ve sevdiğim kadınımı,
Sessizce öperek,
İşe yollanmıştım.
sonu hep hüsranla biten,
hüzünlü bir şarkıdır hayat.
eğreti zamanlarda,
arsız vurgunlar yersin kimi zaman.
nerden geldiğini anlayamadan,
Sevilmek istiyoruz hepimiz,
hatırlanmak, önemsenmek,
adam yerine konulmak istiyoruz,
tüm canlılar olarak.
Bir köpek bile,
Şimdi şu anda,
Dünyanın her hangi bir yerinde bir anne.
Yavrusuna ninniler söylüyordur,
Saçlarını okşayarak.
- Kollarımda ki bu can,
Dünyanın en görkemli varlığı;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!