Adil bir yarışın ortasında
Yarışın gerekliliğini sorguluyor benliğim
Hakemin gözlerinde seziyorum adaletin kemliğini
Yarıştan kopmuyorum devam ediyorum
Ruhumun isyanına kulaklarımı tıkıyorken
Üşüyen ayaklar, çaresiz babalar, sütü kurumuş anneler
Gelen seslerin yerini aradığımı zannederken
Yüreğimin kor olmuş dumanı tütmeyen yerinden geldiğini bilen ben ne yapıyorum ?
Kulağımda ki çınlamayı değil
Ruhumun derinlerinden gelen
Sıkışan barut, patlayan bomba sesini susturmalıydım.
Petrol karasına bulamalıyım ham yüreğimi
Elbisesindeki yırtığı gizleyen çocuğun gözlerine bakmamalıydım
Yarışın sonunda bir toprak parçasında huzurla yatabilmek için hak bilmez olmalıydım.
Para denilen kozmik gücün iş yaptırabilme kabiliyetini
Ucuz ruhların fişsiz kasalarına sokuşturmalıydım.
Enerji savaşlarında bir depo benzin için
Nice hayatları karanlığa boğmalıydım.
Ben yapmasam da olur
Hayır hayır ben yapmayacağım
Yağmayı yapanlara müttefik diyerek alkış tutacağım
Telefonlarını, televizyonlarını, elbiselerini, ayakkabılarını kullanacağım.
Müzikleriyle ruhumu terbiye ederken
İçkileriyle kafamı bulacağım
Silahların öldürdüğü masum çocukların şerefine.
Sahte üzüntüler eşliğinde
Yazık diyerek geçeceğim hatırlamamak üzere
Madenlerini onlara çıkartıp, satışını ben yapmalıyım
Karın tokluğuna çalıştırırken, adını modernize ederek köleliği kaldırmalıyım.
Demokrasi adına tüm seçenekleri satın alırken
Kaybetmeyi zafer diye satmalıyım.
Işıklarını söndürdükleri harap kentlerden
En ışıklı kentlerine koşturmalıyım
Özgürlük namına diktikleri anıtları kucaklarken
Neşesini, gülümsemesini aldıkları çocukların
Işıklı kentlerde haklarını savunmalıyım
Talan edilen yerlerde umut satmalıyım
Belki de büyük ve medeni ülkelerin ürettikleri silahları
Kefen paralarıyla takasa mecbur bırakmalıyım
Hayali düşmanlara gerçeğin masallarını anlatırken
Bedenini kendi halkı üzerinde patlatanların
Kutsiyetini kutsayanları sabah akşam alkışlatırdım
Bu adil yarışta gözümü kan bürümüş olsa da
Aydınlığı arayan ham yüreğimin kararmışlığı
Yolumu aydınlatıyordu paranın tutsaklığında.
Ahlaki kurallar yavaşlatmamalıydı hantallaşan bedenimi
Kararmış olan yüreğimin beni ele vermemesi için
Barış gücü derdim adıma
Koruduğumuz insanlar katledilirken devlet nişanı takılırdı üniformamıza.
Petrolün ve madenlerin kokusunu alır
Ses çıkarmazdık haksızlıklara.
Adımın kararmışlığını haykırmasınlar diye
kafelerde, köşe yazılarında, propaganda kanallarında üzülürmüş gibi yapar
Kanaat etmenin asilliğinden bahsederdim.
Tarihi eserlerinin çalındığı müzelere gider
Hayretle insan medeniyetini izlerdim.
Ve ben içimdeki insanlığı gizlerdim
yarıştan kopmamak için.
Kayıt Tarihi : 23.1.2021 16:25:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Sefa Kılıç](https://www.antoloji.com/i/siir/2021/01/23/adil-yaris.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!