Sıyrılmıştı zamanın arasından
Açmıştı, hazan baharında bir aralık
Ne, bir kadının güzelliği saklıydı
Nede, bir rüzgarın esintisi
Boşunaydı, feryadı figanı
Yalnızdı ve kimsesiz açmıştı
Seni düşündüm geçen gün
Gerçekle hayal arasında
Yine eskisi kadar güzel ve de alımlı
Terli avuçlarım uzandı
Son bir eylem heyecanı içinde
Uykuya dalmak
Bir gece yarısı ansızın
Ve bir daha
Uyanma zevkini hiç yaşamamak…
Gülümseyen yıldızlar vardı, bu gece
Birde ağlamaklı ay, su üstünde
Sen vardın ve de gözlerin
Örümcek ağlarıyla dolu hayallimde
Bu gece uzun, sessiz ve kibirli
Al işte sonunda sende gittin
Gittin de ne oldu
Gecikmiş mevsimler mi uğradı
Yoksa kır çiçeklerimi açtı kapında
Canım acıyor şimdi
Bir ülke
Erikler iri iri
Başaklar altın sarısı
Rüzgâr ılık ve yumuşak
Esince ikindi vakti
Başaklar başını eğer
Düşüncesiz çıkılmış bir yol
Bir yol ki, uzanmış boylu boyunca
Bir yol ki, andırır kıvrılmış yılanı
Su toplamış. çırılçıplak adımlarla
Düşüncesiz çıkılmış bir yol
Yavaş yavaş yaklaşırsın, amacına
Ayrılışlar bir bitiş, bir son değil
Aslında yeni bir başlangıç
Çıkılmaya hazır, yeni bir yol
Ki öyle olmalı her ayrılış
Ardından dökülen suyla kalmalı
ben sana vurgun
sana tok, sana aç
sana sevgimden başka
verebilecek birşeyim yok
Kim bilir seni
Hangi yarınların koynunda
Ellinde mendil, gözünde yaş
Koynunda hüzün, dudaklarda sürgün
Yorgun ve solgun bulacağım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!