Adı Konamayanlar Şiiri - Barış Yılmaz 3

Barış Yılmaz 3
79

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Adı Konamayanlar

1
Gözlerin kapandığında kalbindeki yıldızları seyrediyorum
Ruhun aydınlatırcasına tüm zifiri kutbundan parlıyor
Cennetin kapısı kalbinin tam ortasında aralanıyor
Güzelliğinin kavuruşunda ruhumu içine eritiyorum

2
Elinde ben kadehi içinde yudum yudum aşk
Gırtlağından dökülen dizelerimdir
Kanmazsan bir daha doldur gözlerimden
Şaraplar gibi sözleri yıllandıran yüreğimdir

Sarhoşluğu yoktur bu aşkın şarabı
İçtikçe daha bağlanırsın büyüme
Kalbine düğümleyip adımı ruhunla coşarsın
Melek nurunla kapımda belirirsin

3
Her şey biterken dünyada sen başlıyorsun
Ruhumun en ıssız yerinden
Fırtınalar ve tipiler ardından
Güneşin ilk belirişi gibi heyecanla
Lâl ve senden gayrısına kör oluyorum sonra
Kürek çekiyorum yeşil denizlerinde
Yaş gibi süzülüp gamzelerine doluyorum
Dudaklarında düğümleniyorum
Her bir harf için dokunduklarında birbirlerine

4
Omzuna düşüyor yanaklarımdan yağmurlar
Değip dünyana yeşillendiremiyorum
Kar tanesi yalnızlığı bürümeye çalışıyor
Uzanıp ellerinden çekemiyorum

Aydınlatıyorken ruhumu gözlerinin ışıltısı
Aralayıp pencereni benliğine ulaşamıyorum
Kolların sararken vücudumdaki yarayı
Zerk olup hücrelerinde gezemiyorum

Seviyorken seni uğruna ölecek kadar
Kalbinde yaşayıp zihninde dolaşamıyorum
Her bir ömrümü sana adayacak kadar
Dirilip dirilip sana varamıyorum

Biliyorum sevdiğin su götürmez
Her günümde yeniden tadıyorum
Gönlümün kapısındaki adın silinmez
Her anımda ritminle atıyorum

Bunca sevgine olmuşken mazhar
Beceriksizliğimle buna layık mıyım
Kalbine girmişken anlamadan bu kadar
Cennetten bahçelerine layık mıyım

5
Göğün ateşleri sarmış bülbül sessizliğini
Kelebeğin kanadından doğar fırtınalar
Çağlar aşıp gönlüne demirler bir anda
Nefes olur, kor olur
Serçeler kırar kabuklarını dünyaya kavuşmaya
Bulutlar hüzün kovalar
Nurun bastırır; gece gün olur, gün kavrulur
Çiçekleri açar bahçelerin, tenine uzanır
Bülbüller şakır beyaz güllerin ağıtını
Yapraklar salınır aheste, şiirlerim okunur
Ve gülersin, sonra cennetler saçılır gülüşünden
Irmaklar doğar gözlerimden kalbinin deryasına
Kolların sarar bedenimi koza gibi
Ruhum Mecnun olup saçlarına düşer
Seraplarında ruhunla el ele dolaşır
Sonra sağ omzuna düşer başım ve yaşlarım
Hep sağ omzuna, bütün güzelliğine lütuf gibi
Kalbinin aynası parlar sinenden
Utanırım yanağına buse olmaya
Güvercinler terk eder dallarını yenisine konmaya
Ayakların ezer bütün geçmişimi
Yeniden yaratır ellerin bir heykel gibi
Biraz toprak, biraz su ve ruhum nefesin olsun
Düşlerindeki ben ellerinden doğsun

6
Gözlerinin bahar kokusu sarıp zihnimi
Dağlara dökülen kumrallarını
Okşarken açılan bir gül gibi ellerim
Düşlerimdeki yalnızlığımı parçalıyor

Karanlıklarımı yarıp yüzün doğuyor
Boyayarak yükseliyorsun göğümde kızıla
Sinemde bir ateş yanıyor
Kıvılcımını alarak yanağındaki volkandan

Yer, gök, deniz yeşil kesiliyor
Kürek çekerek yanaşıyorsun kıyıma
İlk defa duyuyorum mırıldanırken
Bir akşamüstü esintisi gibi sesini
Ve ahengi sözlerinin hücrelerime işliyor

Göğümdeki kuşların tüylerinde
Yerimdeki ağaçların yapraklarında
Ve okyanuslarımın her damlasında
Tek tek adın yazılı
Martıların sesinde
Rüzgârın esintisinde
Ve dalgaların çarpışında
Tek tek aşkın saklı

Barış Yılmaz 3
Kayıt Tarihi : 2.9.2023 01:06:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Barış Yılmaz 3