kaybolacak hüznüm bir gün bu dağlarda
sözüm şu ki arkamdan ağıt yakacak kadınlara
ben neden cenge tutuşmuştum
çürümüş zamanla
öğretin kuşlara aşk derdiyle avunanlara
Ağlamak çözüm değil biliyorum,
Dertlerine ortak olmak lazım kardeşlerimizin,
Üşüyen çocuklara örtü olmak,
Aç kadınları doyurmak,
Namluları çevirmek lazım zalimden yana,
Üzgün şarkılar söylemek,
yaralıyım, peşimsıra düş avcıları
harcım değil ki, ellerini bırakayım.
Bozkır vadilerde etimi kemirdiler
öptüğün güneş renkli dağlarda
hala ben
ağlama makamındayım.
Olur ya,
Üzülürsen bir gece vakti yıldızlara bakıp,
Karanlıktan korkarsan,
Başıboş kalmışsa ellerin,
Saranı yoksa kollarının,
İçinde bir yorgunluk,
Ah ben bir öksüz kanarya gibi,
Boynu bükük bir menekşe,
Akmaz bir nehir,
Uçmaz bir rüzgar,
Konmaz bir kuş,
Gibi kalakaldım,
Sen penceremsin benim, gökyüzünü sende seyrederim.
Kapımsın, eşiğinden girerim tüm güzelliklere.
Şarkımsın, dilimde zikir gibi söylediğim.
Ah, sen olmasan ben öksüz bir lavanta çiçeği gibiyim.
Kokusunu kaybetmiş.
Artık Fenerbahçeli olacağım anne!
Merak etme kötü bir şey değil,
Farzet ki son dersi ekmişiz sınıfça,
‘bir daha seversem,
valla eşekle çıkarım minareye” diye
etmiştim bir yemin bir zamanlar.
bir gülüşe bozunca yemini,
kefaret için vardım
Aşk yoksa ben yokum,
Kuşlar yoksa hiç yokum,
Çiçekler yoksa anmayın adımı,
Çocuklar gülmüyorsa silin kaydımı,
Uçurmuyorsa güzeller saçlarını rüzgarda,
Söylenmiyorsa şarkılar kiraz dudaklarda,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!