Düştüğünde seni kaldıran değil,
senle birlikte düşendir dost.
Yolu senle yürüyen değil,
yolu her daim sana çıkandır dost.
Herkesin bir dileği var yeni yıldan,
Kimi para kimi mutluluk,
Barış isteyen de çok,
Huzur dersen gırla,
Dürüst olmak gerekirse sevdiğim,
Benim bir tek dileğim var,
Bir yıl daha yol aldım ömür gemisiyle.
Nice acılar gelip geçti dünya üzerinden,
Nice ayrılıklar yapıştı yakamıza,
Oyun oynarken öldürülen bir çocuk oldunuz mu siz hiç?
Ya da çocuğunu bembeyaz giydirip, kirlenerek oynasın diye gönderen bir anne oldunuz mu ve o beyaz elbisesi kefen olmuş olan…
Hiç acıdı mı yüreğiniz bir çocuk öldü diye?
Hiç yaralandınız mı yüreğinizin tam ortasından?
Öldürülen bir çocuğun hayallerine dokundunuz mu?
Minicik bedeni paramparça olurken gözyaşlarından öptünüz mi hiç?
Hüzün ülkesidir kardeşim bizim doğduğumuz topraklar.
Anamızın ak sütü kadar helaldir bize acılar.
Bazen yazmak en güzel ağlamaktır sevgili.
Bütün kelimeler, kalbinin gözlerinden birer birer dökülürler.
İçinden bir ırmak akar gider acılar denizine.
Ne kadar çok özlersin de hasretini dindirecek tek bir kelime bile edemezsin,
Susarsın.
Suskunluk, ateşten bir mühür gibi kapatır dudaklarını.
Ben seni sevmesine severim de,
Bu imansız ayrılık gözümü korkutuyor sevgilim.
Aç kalarak aç kalanın halinden anlamanın en kestirme yolu olan Ramazan ayı başladı.
Her ne kadar Ramazan’ın anlamı bu olsa da büyük bir çoğunluğumuz tarafından gün boyu aç kaldıktan sonra tıka basa ziyafet çekerek icra ediliyor.
Detaya çok girmeyeceğim hepimiz biliyoruz.
Biliyor musun?
İyi bayramlarımı kaybettim ben.
Sahile minik bedeni vuran bir mülteci çocuğun anne niyetine sarıldığı dalgalarda yitirdim ne kadar iyi bayramlarım varsa.
Açgözlülüğümüz ile ufacık lokmalarını bile ellerinden alıp açlığa terk ettiğimiz milyonlarca çocuğun açlığında kaybettim ne kadar iyi bayramlarım varsa.
İhtiraslarımız için savaşlardan savaşlara koşarken sefalete sürüklediğimiz sayısız çocuğun üşüyen ellerinde kaybettim bütün iyi bayramlarımı.
İyi ki seni sevmişim ben.
Hani denizin ortasında konacak yer bulan bir göçmen kuş gibi.
Yorgun kanatlarımda uzun ayrılıklar…
Ve yüreğinde bir kuşun hasreti kanar.
Öyle güzel gel ki bir akşam gün batarken.
Firar edip geleyim sana, yıldızlardan sonsuza kadar…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!