Bin bir pınardan gelir göz yaşı
Derdi nedir bilinmez tuzu aşı
Yol geçmez iz geçmez kır taşı
İyi seçmeli gideceğin yol daşı
Her şeyin bir feleği var sırdaşı
Ecel gelde götür beni
Yaşatacak bir mana kalmadı teni
Kardeş kardeşin yiyecekmiş etini
Bu kadar gözü dönmüş kimin neyi
Ecel gelde götür beni
Edepsize edep öğretemezsiz
Edep denen mayayı çalmayınca
Mızrağı sokamazsın çuvala
Doğruluk sıfatı bozulmayınca
Özgürlük istiyorlar erkek erkeğe kadın kadına
Senin gönlünde el olmuşum
Akan suda sel olmuşum
Esen rüzgarda yel olmuşum
Kime ne
Uçurumlardan aşağı atılaydım
Bu yaftalara yamanmıyaydım
Ey bedenim
Sen benim ama
Ben kimim
Sana çok acıyorum
Galiba eşşek gibi davranıyorum
Ben eşşeklere çok acırım
Kırık camlar arkasında bekledim seni oğul
Teskeren ha bitti ha bitecek diye
Parmaklarımı tesbih yaptım günler bitsin diye
Günler bitti sen niye gelemedin ey oğul
Yollarına karlarmı yağdı gelmedin oğul
Kapıda iki jandarma sen gelmeden senden habermi getirdiler oğul
Dostlar gidiyor birer birer
Ne kadar sevsekte bir birimizi
Bedenlerin ayrılığına mani olamıyoruz
Kalıyor bize hüzün ve keder..
Yapraklar dökülüyor birer birer
Üst baş bin parça ayak yalın ayak .
Yok yoka soruyor yiyecek bir şey varmı.
Giden geri dönmüyor yer gök kızıl kandı.
Evlat kurtarılan işte bu vatandı.
Yağmur soruyor benden sık düşen varmı.
Ey bülbül dalda ne işin var
Güzel sesinle anlatmak istediğin bir derdinmi var
Fazla ses çıkarma hasetçiler seni kafese atar
Anlat derdini bana ey bülbül düşmanın sende ne çıkarı var.
Senki seslerin şahısın
Akma sulu gözlü ey dere
Bu hırçınlı akış kimbilir nereye
Sana gemmi vurdular karşı sineye
Bırakın beni gideyim aktığım yere
Bilinmeyenlere doğru akıyordum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!