Yazık olmuş bu güne kadar geçip giden ömrüme
Dönüp baktıkça nefret ediyorum kendimden
Sevgi sanarak ne pislikler sokmuşum gönlüme
Dönüp baktıkça nefret ediyorum kendimden
Her gülen yüze kanarak peşinden koşmuşum
Dört duvar arasında özgürlüğü soluyorum
Hasrete yenik düşüp saçlarımı yoluyorum
Boğazım düğümleniyor çığ gibi doluyorum
İçten içe ağlamayı öğreniyorum burada
Ekmeğimle suyum zehir gibi yutamıyorum
Bir gün bile doya doya gülemedim
Ah ile vah ile gelip geçti ömrüm
Dilediğim gibi bir hayat süremedim
Ah ile vah ile gelip geçti ömrüm
Karlar yağdı güvendiğim dağlara
Ah İstanbul görmesem başkaydı kalbimdeki yerin
Beni can evimden vurdun çaresiz dertlere iterek
Gözümden düştün artık beş para etmez değerin
Beni can evimden vurdun çaresiz dertlere iterek
Sevgimi hevesimi acımadan kursağıma tıkarak
Alın yazısı deyip geçme,
Kaderine yön veren sensin.
Açma kapını her derde,
Bir de mutlu olmayı dene.
Bunca yıl ağladın,
Silenmi oldu gözlerindeki yaşı.
Ana kucağından asker ocağına
İki ayrı dünya
İki ayrı alem
Hedef olmuşuz hasretin bıçağına
Fermanı yazan kara bir kalem
Bayram haram
Koskoca deryada
Bir dal parçasıyım
Yaprak çıkarmayan
Çiçek açamayan
Koku saçamayan
Kupkuru anlamsız
Bu ne büyük nefret bu ne büyük kin.
Hangi canlıya zararı dokunmuş İslamiyet’in.
Kaderiyle oynuyorsunuz bu yüce milletin.
Aklımızı başımıza alalım bu vatan hepimizin.
Bir taraf davul olmuş bir taraf tokmak çalan kim.
Kısacık saçların.
Dökülmüş alnından.
Yumuşacık ellerin.
Yüzün beyaz kardan.
Okyonuslar kadar derin.
Anlamlı bakan gözlerin.
BEN SENİ YALANSIZ SEVDİM
Özden alıp vermediysem selamı
Kalpten demediysem tek kelamı
Yüce Allah versin bin türlü belamı
Ben seni yalansız hesapsız sevdim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!