Bekarlık sultanlık derdi artık battı
Eski defterlerin hepsini çöpe attı
Eğreti kapıları bir evetle kapattı
Sesi soluğu çıkmıyor o şimdi evli
Ne gülmüş ne doyasıya ağlamıştı
Artık ne bir şey alıyor ne de satıyoruz
Geceleri uyuyabilmek için hap atıyoruz
Aylardır siftahsız kepenk kapatıyoruz
Ne teet geçmesi vallahi delip geçiyor
Borçlar üst üste gırtlağa kadar dizildi
Bakışmakla gelip geçti bunca zaman
Yanan yüreğime bu değil ki derman
Bitermiş bu çile bu özlem ne zaman
Kül olup yandıktan sonra neye yarar
Hiç aldırmıyorum kim ne derse desin
Bir sızı saplansa yüreğime bıçak gibi
Nefes alıp veremesem
Bir perde inse iki gözüme
Ama olup göremesem
Bir kurt düşse özüme
Yese bitirse
Gönlüme düşürdüğün ateş öyle büyük ki
Karlara buzlara dalsam olmaz faydası
Zavallı kalbime yüklediğin öyle bir yük ki
Filolara kervanlara sarsam olmaz faydası
Bakışların yaptı gülüşlerin yaptı bana bunu
Ümitle beklerim yolunu
Gelir de geçersin diye
Öyle bir bekleyiş ki bu
Seneler gibi bir anı bile
Bir ses duysam
Bir gölge görsem
Seni nerden gördüm
Keşke görmez olsaydım
Gülmüyor artık yüzüm
Mutluluğa muhtacım
Güneş yakıyor
Bakamıyorum
Gittiğin gün dünyam yıkılmıştı başıma
Zehirler karışmıştı her öğün aşım
Felek dinsin dedi gözlerimin yaşına
Canımdan çok sevdiğime kavuştum bu gün
Bir daha buralara hiç dönmezsin sandım
Bıktım kanla toprak yoğurmaktan
Tükendim her gün dokuz doğurmaktan
Sesim çıkmaz oldu bağırmaktan
Kimse yok mu, kimse yok mu orada
Gün ışığı girmez yok kapı pencere
Gonca bir gül gibi maziyi süsleyen
İnsanı insan yapan duygular nerede
Ter temiz hislerle gönlü besleyen
Alnı pak, yüzü ak, dostluklar nerede
Tersine çevrilmiş dünya altında mısın?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!