Ellerin,
Ellerin sıcacık,
Bağından koparılmış, mor üzüm salkımların, hüznüyle bağlıdır yüreğime.
Uçuşur kuş tüyleri,
Uçuşur hafifliği ağır serzenişlerin iniltisiyle.
Tutuşur parmaklardan, sarar tüm bedeni.
Birgün gelir de
seni üzersem,
bil ki başka bir kalpten bakıyorumdur sana...
Ben
isterdim ki
dikenli güller
elini kanatmasın
Ürkütmesin seni güzelliğinden
Gözlerine
kendi dünyanın saf kalıbında,
beni aşkın inançsızlığından alıkoydun.
göğsüm taştan değil, seni taşıyorum ;
bir senin yanında incinmiyorum, dirileşiyorum.
Yarınlara yaralar kalacak
büyük yaralar
hatırlandıkça kanayan
yaralar kalacak
yorucu bir iş gününden
eve uzandığımda
denizi ilk defa görmüş gibi olsam,
evime varacağım anı düşünerek yürüsem yokuşları tek nefeste, gözlerim parıldasa
dakikalarca sonrasının bilinci ile.
içimi kaplasa bir çocuk sevinci
dökme gözyaşlarını kalbimin yatağına,
yanında nüksediyor hasretim.
öyle ağır özlemi taşıyamaz,
dağ yontmuş olsa da bir zamanlar bedenim.
Elimi uzak tutmak zor geliyor ;
gam yüklü sırma saçlarına,
Sen
rutubetli bir evin
göğe açılan balkonusun.
Sıcak,
duru
yaz akşamı
Ey
göğsümü yırtan kurşun
İlk acımı senden öğrendim
Her gün alnıma
yeni bir çizgi çeker tanrı
uzunca ve özenle
Kıpırdarım resim boyunca
İlahi kalemlerden oluşmayım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!