Sevgisiz çöle dönmüş canlara,
Ulaşmak için aştım denizleri.
Seni bulurum belki bahara,
Yaradan sevgiyle yaratmış bizleri..
Bırak, gölgem gölgenin üstüne düşsün,
Bırak,gözlerim gözlerinin içinde gülsün,
Bırak, hayallerimiz bari öpüşsün.
Bırak,baktığın aynalarda yüzüm görünsün,
Bırak, üryan duygular sevgiyle örtünsün,
Bir seda ile zaman kilitlenirken,
Gel bana der, çağlar ötesinden.
Hayali düşlerime düşerken,
İstanbul tutar ellerimden.
Dinlerin ve şehirlerin incisi,
gitmek mi kolay yoksa gideni izlemek mi..
çırpınmak mı kolay yoksa direnmeden boğulup gitmek mi..
hangisi zor sence? ...
hangisi çözüm, hangisi bahane..
kim bilebilir karanlığın soğuğunu..
kim görebilir ki kanayan yaramı...
Göklere sunulacak yok bir servetim,
Kah alemin derdi, benim servetim,
Kah alemin serveti, benim derdim.
Servet diye biriktirdiklerim hep derdim,
Dertlerimle göğün göğsünde eridim,
Bugün harşit çayı bulanık,
Yükseklere yağmur yağmış
Sevgilim neden yüzün asık..
Hava bulutsuz, gözün ıslanmış…
Günlerden ondokuz Haziran,
Rüzgarla gelen koku kan,
Gözü yaşlı bulutlardan,
Yağmur değil,akan kan.
Ekmeğimizle karnı doyan,
insan ırkı naziktir,
kolayca yetişmez..
doğuştan verilmiş görev erkeğe,
sonradan alınmaz/verilmez...
bu durum kadınlarca bilinmez..
bilinse de kadınca anlaşılmaz..
Kabrimin başındaki köknarım.
Ne nar çiçeğim kalmış, ne de narım.
Hasretinle üşümeden donarım.
Ağlamayın minik papatyalarım...
Kabrimin başındaki köknarım.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!