Vadi dibindeki zambak gibi,
Ruhum kanyonlarda esir.
Cehennem kanyonunda kaldım,
Yetiş Ya Hazreti Piir.
Özdemir. Torul/Şubat2007
insanız biz,çiğ süt emmişiz,
insanız,insan eti de yemişiz,
Nerede insan,orada akar kan,
Bunu yapanlara denirmi müslüman...
Geceleri gökkuşağına doğru yürürler,
Gündüzleri bir başka kimliğe bürünürler,
Her fırsatta bir yürek tavaf ederek büyürler,
Gökkuşağı yolcuları…
Ruhları gökkuşağından bir parça,
Yalnızlığın çınlamaları,
Sağır etti kulaklarımı.
Bir ağlasa gözlerim,
Bir kan damlasa avuçlarıma.
Güzel kelebeğin kanatları,
gel gel diye yanıp sönen ışıklar,
ışıklarda senin çağırışın var....
ince ince sana uzanan yollar,
yollarda senin g ü l kokun var...
Bin bir çile yaşamıştır her Can,
Tadına doyulmaz türlü heyecan.
Yemiştir sillesini Feleğinden,
Sevgileri derindir yüreğinden....
Gök yüzü sevgimi bilseydi,
Yıldızlarını koynuma verirdi,
Güneş kendi ateşiyle yanardı.
Gece kendi ayazıyla donardı.
Kızım Ceyda'dan:
eğer dayanacak bir duvar,
güvenecek bir insan yoksa bu dünyada,
durma bence daha fazla.
çünkü
durduğun her dakika,
gitmek mi kolay yoksa gideni izlemek mi..
çırpınmak mı kolay yoksa direnmeden boğulup gitmek mi..
hangisi zor sence? ...
hangisi çözüm, hangisi bahane..
kim bilebilir karanlığın soğuğunu..
kim görebilir ki kanayan yaramı...
Göklere sunulacak yok bir servetim,
Kah alemin derdi, benim servetim,
Kah alemin serveti, benim derdim.
Servet diye biriktirdiklerim hep derdim,
Dertlerimle göğün göğsünde eridim,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!