***
MİLATTAN ÖNCE
Ben bir acı olurdum
Gönlünüze kiracı olsam
Düşseydim içinize sancı olurdum…
Bosnam aahh! bosnam
Ecdadımın kılıcının sunağı…
Minareleri yıkılmış camilerin
Ümmet’i Muhammet’ in yüzünün,
Karasıdır…
her doğum günü,
zaman bir kurşun gibi delip geçer yüreğimden
yok olur özenle beslediğim,
gümüş tenli yıllarım…
kalbime darbe vurur hâla
yayladağını anlatamam ki sana
yayladağını anlatırken
bütün şiirler susar
kelimeler cümle kurmakta zorlanır
ıpıl ıpıl bir saflık okşar başımı
yayladağını anlatamam ki sana…
Sen çocuk hayallerinin kuştüyü üstüne serilip,
Vefasızlığın demir gölgeleri üstüne devrilirken;
Ben hasretinden kara,
Sarhoşluğun mistik kuyularını bekliyorum.
Yanında sevenlerin vardır,
Beni sevmeyen…
BENİM
Ezme ey zülfü yârim böyle yürekten ezme
Dengesini bozduğun o yaralı yâr benim
İnlerken sol yanım öyle karşımda gezme
Yüreğinde gezdiğin o meşum diyar benim
BEŞ KURUŞLUK DÜZEN
Ardımda mezarlık önümde ibretlik yüzlerce olay
Düşün hele, kim benimle, ben kimleyim? ..
Sabretmek mi daha zor, ölmek mi daha kolay
Yaşayanlar mı gizemli ölenler mi? ne bileyim..
ÜLKÜLERİM
Yel değirmenleriyle vuruşan Donkişot benim
Yaralar açan kadife fiskenin,
Öfkeli, büyük kayaların dibinde yatan,
Mehmetçiktir sevdiklerim…
YARADANI DİNLEMEK
Boynumu kemiren bir yağlı ilmek
Dava..Dava kanlı bir gömlek
Her nakışında bir cefa gizli,
Cesaret ister bu gömleği giymek…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!