Çağımızdan dört bin beş yüz yıl önce
Denizaşırı Hint Ülkesi'nde kurulmuş.
Yirminci yüzyıl da keşfedilmiş.
Özenle planlanmış Mohenjo-Daro Kenti,
Geniş, düzgün ve rahat
Birbiriyle doksan derece kesişen refüjlü caddeler.
Bu belgime ad olarak verdiğim
Bu soruları düşündünüz mü?
Yüce Türk halkının hep düşündüğü
Bu soruları yattıktan sonra
Uykuya varmadan düşündünüz mü?
Şiirlerimin dili
Ana dilimin dili...
Bu dilden başka bilmem,
Başka bir dil yazamam.
Bakın çocuklar yine uçurtma uçuruyor!
Hepside kuşlar gibi göklere yükseliyor.
Uçurtmayı severim,
Bahrın muştucusu,
Çocukların sevinci, taşan temiz coşkusu.
- 1938-1968 30. Yıl -
O şimşek parıltılı mavi gözlerin verdi
Denizlere rengini.
Ey ölümsüz Ata!
Koca tarih sende buldu ölümsüzlük dengini.
Güvenç dolu, ışık dolu o derin bakışların
Tanrım kimseyi öksüz etmesin,
Analık eline hiç düşürmesin!
İyide olsa analık, öz ana yerini tutmaz.
Analığın dili kaktüs,
Sanırsın saksıda çok güzel bir süs...
Görünmez dikeni bata,
Başımda çöreklenmiş
Bereket yerine, yağmur yerine
Kıtlık yağdıran, taş yağdıran
Kapkara bulutlar olmasa! ...
Beynimi acımasız delen burgular,
Yerin kulağı var, aman duyulur!
Diyenlerin kendileri bütün gün
Başkasının arkasından konuşur.
Sonra birbirine olurlar küskün.
Oysaki yerin hiç kulağı yoktur,
Diken bitmiş diken olmuş yeryüzü
Ağılı dikenler batar gönlüme...
Kaplamış dikenler yokuşu, düzü,
Dikensiz yer bulamadım kendime...
Dikenlerin hele acımasızı,
Ortam kıyamet gibi,
Kıyamet geldi çattı.
Bu demek oluyor ki:
Gayri bu acun battı...
Önce güney, sonra da
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!