Çarpan Körfezine gelince durduk
Şöyle uzun uzun körfeze baktık.
Otobüsten inip kıyıya geldim,
Sanki bu körfeze akan bir seldim,
Tahtadan yapıulmış köhne bir rıhtım
Şu anda oluştu üstünde anım.
Başvurdum, yüz sürdüm
Yıllar sonra bir daha, ikinci kez bügün de
Resül'ün yardımcısı Yüce Eyüp Sultan'a.
Başka dinden olsa bile kimseyi boş çevirmeyen
Selam olsun yoksuldan Yüce Eyüp Sultan'a.
Bugün duvar takviminde zaman:
2009 yılı,
26 Mart, perşembe günü,
> diye yazıyor.
Oysa ki, aynı takvimde ise,
İblis iman mumunu ne yapsa söndüremez,
İnanmış kişileri geriye döndüremez.
Bilsin ki, imansızı doğru yoldan döndüren:
Cehennem ateşini hiçbir su söndüremez.
Ateşini aymazlar kendileri hazırlar
-Dur arkadaş! Sözüm vardır bil sana,
Brütüsler öyle çıkmaz ortaya...
Kendiliklerinden hemen doğmazlar.
Eğer Sezar varsa, Brütüs vardır.
Engizisyon zulmü, mahkemeleri,
Sezarlar yaratır brütüsleri...
Söyleme dostuna gizini sakın!
Dostunun dostu var, söyler dostuna.
Onun da dostu var, kuşkun olmasın,
Bilesin ki, o da söyler dostuna...
Sonsuz mutsuzluğumda
Kararan gözlerimde
Yine uykusuz geçen
Gecelerden biri:
Şu an saat yirmi dört
Dün ölüyor doğuyor
Çolbu Hanım derler, güzel bir kız vardı,
Gökte Zühre Yıldızı, yerde Çolbu Hanım'dı.
Gönüllerde, yüreklerde,
Çoşku dolu sevgilerle yaşardı.
Çolbu Hanım, gün gelir gönlüne sevgi dolar
Ülker Bey'i pek sever.
Bir gün izlerken sahabesini
Peygamberimiz buyurmuşlar ki;
>
>
Sahabeler hep kaygılanmışlar,
"Ağaç sevgisi"nden yoksun kişiler,
Ağaçların gövdesine;
Tanıtıcı levhaları
Ve de elektrik lambalarını
Acımadan çivilerle çakmışlar...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!