Her gün değişik dosyalardı önüne gelen
Kimi müebbet, kimi idam
kimi altı ay, kimi on yıl
buram buram mapus kokardı
rafların içi
ve ardından demir kapı sesleri
Kırık dökük bir yalnızlık sardı
Sonu gelmedi bu bekleyişlerin
Günler, haftalar,ardından
Aylarda geride kaldı
Sensiz yaşamak kör kütük sarhoş,
Bir bahar daha kapıda
Bir bahar daha uyanacakken toprak
Bir bahar daha uçurtma uçurmaya
Hazırlanırken çocuklar
Genç kızlar sevgili,kadınlar koca bekmerken
Azrail ansızın baskın yaptı iş yerlerine
İçimiz daralır
damlara balkonlara
atarız kendimizi
Yıldızlar kayar gökyüzünde
Sayısını bilemediğimiz.
Hala üstüne üstüne gelirsiniz
Hala yüzlerce yıl gerisinden
Hüküm verirsiniz
ve hala ölüm fermanları
Kalemler kırarsınız
Aile meclislerinde
Bakmışsın bir gece
iki sivil
alıp gitmişler meçhul bir yere
ayrılıklar bizi bitiren
kimimiz otobüs bekliyoruz
uğurlamak için birilerini
Hasretinden vurgunlar yedi yüreğim
Bahar sabahı gelincik dolu tarlalarda
Alaca şafaklarda koştuk sokaklara
içimizdeki yangınları söndürmek için
Hükümler veriliyor her gün
Değer biçiliyor
uzuyor ayrılıklar
trenler dolu geçiyor
bademler bir baharın kapısını aralamada
Maviler gözlerinde birleşmiş
Dayan dizlerim
sakın yorulma
Yazgınız hep aynıdır
Dünyanın neresinde olursa olsun
Ya yokluklar çıkar sahneye
ya çıkar ilişkileri,
Yeni bir ırk geliştirmek için kesip biçen...
Doludizgin bir yaşamdı bir sigara içimi çabukluğunda geçen
Mehtaplı geceler, ay şafakları
Saman sarısı saçlı sevgililer
Ve yazları kopup büyük şehirlerin kargaşasından
Elini toprağa değirmek,
incir, üzüm, keçiboznuzu toplamak dallarından
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!