Ey bülbül yine gülşeni berbâd ediyorsun
Cânân uzaklarda mı ki feryâd ediyorsun
Biraz sükût eyle gülün nefesini dinle
Ayrılık dediğin yâr ile değil kendinle
hakîkat-bîn olan uşşâka ten mülkü hicâb olmaz
vahâ-yı aşka vâsıl ârif-i hakka serâb olmaz
visâlinçün bahâ-yı cânı eksük görme sultânım
hazînen bî-zevâldür sen kerem-kâre hisâb olmaz
Aldırma, zaman rüzgâr misâli savursun dursun
Sen, kaybolsan da gözden dinmeyecek yağmursun
Ey serin sular içinde büyümüş nazlı çiçek
Haberdir göklerden güzelliğin aşk kokan gülsün
Yağmur koymuşum ismini gizlice, kim bilecek
Yine devrân cihânda bir güli nev-restelendürdi
Dil-i pejmürdeyi hâr-ı gam içre hastelendürdi
Dün ebced tıflı idi bu gün üstâd mekteb-i nâzda
Serî’ kıldı şeker güftârını reftârını âhestelendürdi
Zillet erbâbı sanır ki züll ile ‘izzet bulur
Sernigûn reftâr tedennîsi kadar rif’at bulur
Mâyesi pâk pâk ile fâsid olan fâsid ile
Her kişi hem-meşrebi insan ile ülfet bulur
-hayâl kâğıtlar üstüne-
-kurur mürekkebi kalemin-
bir ceylan bakar gözlerinin siyahından
gecelere dalar seyyahlar ardından
seni bulmak için kaybettiği yerde
Siyah rüzgârlarla inersin her gece
Gözlerimin sâhiline
İki deryâya bakarsın gözbebeklerimden
Ki gözlerin iki yok
Ki gözlerim iki yetim
Ve her gece alıp gider seni binlerce gemi
Dinleyin erenler bir haber sorayım
Hem gönle hem de akla girmeyen nedir
Halli müşkil tuhaf muammâ kurayım
Hem canda olan hem kana giren nedir
Âhlar çekilmezdi olmasa elbette
hangi dilden söylesem bu dertlerimi hangi sâzdan
ey sabâ yaklaş çekinme bu seher de keşf-i râzdan
bahsedeyim sana hüzzâm ya da uşşâk dil-güdâzdan
nağmelerimle kerem iste gidip o dil-nevâzdan
ey sabâ git yine hâk-i pâye el çekme niyâzdan
Takıldım göç kervânına bir gölgem, bir ben
Bir de dağlar üzerimde hüzünden saf saf
Gurbet yolu çizilmiş ömrüme ezelden
Okurum elif be'yi dert cüzünden saf saf
Durmaz elbet bu zaman hep aynı kararda
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!