Abdullah Eren Şiirleri - Şair Abdullah Eren

Abdullah Eren

Dol vefâ iklîminden ömrüme ey yağmur
Sakın suyum yok deme bulutlarımda
Demedin mi devâ yalnız bende bulunur
Susamış rûhuma ateş verdiğin gece

Devamını Oku
Abdullah Eren

sakin ol ey gül havalarının akşamı
kim anlar ki dönüşsüz gidişten
bir kuş kanatlandı gözlerimden
bir gemi rüzgar çaldı nefesimden

durulmaz akşamın koynunda fırtınalı eylüllerde

Devamını Oku
Abdullah Eren

asırlardır gidiyorsun

gözlerim kilitli kaldı
yolunun kalbime saplandığı yerde
bahar da öyle gitti
efsane bir iklimden

Devamını Oku
Abdullah Eren

gurbetin ellerinde bin telaş
yürek vurgun
yürü ey tek kişilik kervan
ufuklar boyunca
bildiğini ve bulduğunu
unut kaybetmeden

Devamını Oku
Abdullah Eren

gönül bahçesinde açarsın diye
güle baka baka erittin beni
canımın aslı’sı olursun diye
küle baka baka erittin beni

nerede şîrîn'im sevdâm nerede

Devamını Oku
Abdullah Eren

Bayram eder kurbân ile ehl-i nisâb
Nisâbım yok kurbânındır cânım senin
Terâzû kurar pay içün ehl-i hisâb
Hisâbım yok cümle lahm ü kânım senin

Devamını Oku
Abdullah Eren

ümîd-i vasl-ı la’l ü ruhsârın söndükçe
cismim hâr ile gönlüm nâr ile barışır
bahr-i hüsnünde zülfün girdâbı döndükçe
cânım mâr ile serim dâr ile sarışır

Devamını Oku
Abdullah Eren

gül'sün desem doğrudur
şeydâlanır kalbim sana her gülde
dudağından bahseder her gonca
bundandır toprağa düştüğüm

gökte meh-i tâbân gibisin fakat

Devamını Oku
Abdullah Eren

Bir vakit, uzlet içün yolum kimselerin uğrayamadığı bir dağa düşmüş idi. Orada gönlü yaralı, perişan bir bülbül gördüm ki, gül bahçelerini terk edip bu dağları mekân tutmuş ve yabani bir gül etrafında pervane olmuş idi. Kendisine bu ahvâli su’âlen;

beyt:
Bunca gülşen şehr içinde var iken vahşet nedür
Bir yabânî gül içün bu düşdüğün dehşet nedür

Devamını Oku
Abdullah Eren

Dolandırdıkça zülfün gül yüzün üzre sabâ-yı nâz
Olur gird-bâd-ı âhım cünbüşiyle pür fezâ-yı nâz

Lebin sordukça pinhân eyledin bin perdede mestûr
Diyâr-ı zulmete düşdüm dil ü cânım hebâ-yı nâz

Devamını Oku