Bir rüzgar esiyor, ılık ama sert farkındayım,
Ellerimi düğümlemiş bu girdap çarkındayım,
uzakta değilim, belki de ölüm kadar yakındayım,
Ellerini bağla umuda gözlerini açınca yanındayım...
Su akar ya,sesini duyurasıya coşkun çağıldayarak,
Birkaç kez ölmüşlüğüm oldu,
Kimseye söylemeden bir başına.
Sahte üzüntüleri de gördüm,
Mezar taşıma gözyaşı dökenleri de...
Yine göründü upuzun gurbet yolu,
Ağrımaya başladı göğsümün solu,
Hayat bu kavuşma ve ayrılıkla dolu,
Allah büyük, dertler küçük, Ey nefsim!
Bulunur elbet kavuşmanın yolu,
İnsan plan kurar olacağın ötesinde,
Karar Allah'ındır,her planın üzerinde,
Göklerden gelir, beklenen karar,
Hırsına yenilen nefisten görür zarar.
Kimi makamla sınanır, kimi evlatla,
Ne kadardır bir insanın ederi?
Yahut nedir iyi olmanın bedeli?
Varsın diye mi bilmem ama,
Katlanırım da takmam, gamı kederi!
Hükmüme, kimseye had vermedim,
Alttan almışlıklarımdan,
Suya vermişliklerimden,
Nefsimi şımartmışlığımdan,
Herşeyi dert edinmekten,
Herkesi iyi bilmekten...
Kurşundur kalemimiz,
Tükenmez mevzularda.
Keçelidir bazısıra,
Kurumaz yazdıkları...
Dolmadır kalemimiz,
Kırk kez kapısından
Döndüğümüz mutluluk için,
Kırk yılın hatırını,
Bile bile! yere çalanlarla
İmtihan olunduk bazı sıra.
Kırkımız çıkmadan,
Çok kurşun sıktım cesedime,
Vuramadım, hep karavana...
Ya kıyamadığımdan kendime,
Ya da beceriksizlik de sen buna...
Ya kuru sıkıydı feryatlarım,
Ya da emniyeti kapalıydı silahın...
Bak! yine aynı şey oldu,
Yine çaresizlik diz boyu...
Seçimlerimizdir bizi helak eden,
Kitabı Mübin'e baksın merak eden...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!