İçimin kanat sesiyle uyanmak isterdim.
Hayatın ta bağrının ortasından.
Yaptıklarına bir anlam vermeden,
Gitmek istemiyorum.
Gitmeye gönüllü yanım yok.
mı jı bo te da pale
xwun jı sere mı dapale
te ne pırsi ji mi ew çı hale
dılemın her dem nale nale.....
tercümesi..
senin için çıktım dorukların yoluna
Dünden bekledim gelmedin
Yarından sordum bilmedi.
Suya değdirdim gönlümü
Ateşte söndürdüm közümü...
Nerdesin ey sabahımın şafağı
Umutlarımın yeşeren başağı..
Öğretmendim... Öğrendim...
Öğrendim güzelliğin yürekte olduğunu,
Güllerin en erken köylerde solduğunu,
Öğrendim babaların başlık aldığını,
Kızların duygularını sandığa saldığını.
Öğrendim Ankara‘dan çıkan yolumun nerede bittiğini
Altın yağacak diye beklerken
Gariban kılığındaki bedenlerle
Ateş yağdı gökyüzünden
Alevini benden alan ateş
Ağlamakla söner zannettiğim
Belki de üstüne bir bardak su kadar
sabah uyanır uykulu gözler,
akşamda kalmıştır kaygılı sözler,
geç kalınıpta vurulmadan dizler,
Kaldır başını umuda sevdalı yürek...
Bırak birilerinden çalmayı,
Karanlıklar aydınlığa kavuşanda,
Güneş ovaya dümdük inende,
Üzerimde gurbet kokusu,
Dilimde keskin bir yoksulluk kokan,
En güzel sevda türküsüyle,
Çaldığımda kapınızın halkasını,
Haysiyetin yoksa, ne vebal var hamurda,
Su hep bulanıksa, ne vebal var samur’da,
Yüzüne kendin sürmüşsen göz göre göre,
Utanman yoksa, ne vebal var çamurda...
En arzu’lu olduğun, en önemli görevdir,
Umudunuzu kesin ulvi şahsiyetler,
İhtişamlı koltuklarından seyredenler,
Denedim, hiç bir türlü beceremedim,
Başladım ama sonunu getiremedim.
Serçe bile öldüremem mesela ben,
Haram tatlı, nefs mutlu,
Şu İzansızlığı bırakın!!!
Derviş haklı, hesap saklı,
Şu gavurluğu bırakın!!!




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!