Kişi doğduğu yerden, hele birde sevdiği yardan ayrı düşünce hüznün kara bulutları çöker yüreciğine.
Kara bulutların neminden,umutsuzlukların gamından doğan gözyaşları dereler misali akar gider sılaya doğru.
Sıladan ayrı gurbet ellerinde biçaredir artık.Yedikleri zehir,çektikleri kahır olup yaşamın taşınamaz yükleri biner omuzlarına.
Bahar,yaz geçmiştir farkına varmadan.Hazanın acı yelleri esmeğe başlarken, göçebe güz kuşları da geri dönüşlere başlamıştır artık.
İşte o an yeni bir umut ışığı doğmuştur hasretle yanan gönlüne.Havada sıra sıra sılaya doğru süzülen kuşlara doğru aniden yankılanır yüreğinin feryatları:
çoluk çocuk genç ihtiyar
tüm masumları öldüren
nice ocaklar söndüren
terörlerde;
vicdan... sızlar
akıl... sızlar
Sevgiyle bakan göze
Bal damlayan her söze
Hem bahara,hem güze
Teşekkürüm var benim...
Yaşadığım vatana
Yarin cilvesi nazı
Garip gönlüm del eyler
Dilindeki her sözü
Viran bağım gül eyler...
Yüreğimde bin ahım
Mudurnu dağlarında
Ilgıt ılgıt yel eser
Gönlümün bağlarında
Fidan boylu yar gezer...
Gönül kırmaktan sakın
evinin önü duvar
feryadım kurt kuş duyar
bir zalimin yüzünden
gezerim diyar diyar...
şu dağın ardı kayın
mudurnu'da kaşık sapı
keşli cevizli olur
üzerine cızır cızır
mis gibi tereyağ konur...
çiğ yumurta soyulmaz
yarim kilim dokuyor
burcu burcu kokuyor
nerde kaldın sevdiğim
yine şafak söküyor...
bahar geçer yaz gelir
Yar elinde güğümü
Çeşme başı bekliyor
Benim gonca gülümü
Acep kimler kokluyor...
Gecemdeki yıldızlar
Evlerinde nargile
Kalk gidelim yargile
Şu benim deli gönlüm
Meylediyor her güle...
Yarin ipek kuşağı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!