Kasvetim de hissediyorum ayaklarının sesini
Soluyorum içimde üflediğin nefesini
Hüzün payımı koymuş gitmiştin gönlünün tenceresinden
Sesini duydum bakıyorum sükutumun penceresinden
Dil yalanır kemik düşü
Sallar kuyruk bilir işi
Nacaktan da keskin dişi
Yalan diyen bin düşünsün
Tavlandırdık Çin düşünsün
Sevdanın meftunu gönlüm kadersiz
Geçirmedi ömrün gamsız kedersiz
Zamanda yolcuyum andan habersiz
Bülbül olsam konmam dalına senin
Küstüm yalan dünya yoluna senin
Dert mızrabın vurdu duygu telime
Çözülmez kördüğüm attı dilime
Gözlerim kanlı yaş döker elime
Derdimle ağlarım yâr diye diye
Ben bende değildim bende yokudum
Sabır dergahında aşkı okudum
Hüzün tezgahımda çile dokudum
Attı deli gönlü nara hasretim
Tatlı dile kandı gönlüm
Her dem yarin andı gönlüm
Ateşlerde yandı gönlüm
Nâr içerim yar elinden
Dünya yalan ömür kısa
Çıkarına dünden baktın
Kapı kitli camdan sarktın
Üflemeden ocak yaktın
Nefse tuzak al olursun
Dürüstlüğün haktır satı
El uzatsam havlamaz it susar boynun eğer
El kaldırsam kışkırır dişi dişine değer
Azar etsem it bile döner sırtını küser
İt kadar gurur yokmuş utanmaz sende meğer…
Yüzer ömrüm aşk izinde
Boğulurum denizinde
Uyumadım yar dizinde
Gözden kaçan göz utansın
Duygu selim sezgi benim
Hasretim acısı bağrım delince
Vatansa bekleyen vuslattaki yar
Havlayan itlere gün gelince
Yar için ederim şu dünyayı dar...
06/10/2018 Ekinözü/Khramanmaraş




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!